Yatırımcılar, uzun yıllardır piyasa belirsizliklerine karşı altın ve devlet tahvillerini güvenli liman olarak tercih ediyordu. Ancak küresel ölçekte 7/24 açık olan finansal piyasalar, jeopolitik gerginlikler ve artan sistemsel güvensizlikler bu yaklaşımı sorgulatır hale getirdi. Özellikle Bitcoin gibi kripto paraların performansı, geleneksel yatırım araçlarıyla kıyaslandığında dikkat çekici bir dönüşüm ortaya koyuyor. Son yıllarda yaşanan büyük ekonomik şoklar, yatırım anlayışında köklü bir yeniden yapılanmayı da beraberinde getiriyor.
Bitcoin’in Performansı Gelenekseli Zorluyor
Portföy yönetimi geçmişte sıklıkla %60 hisse senedi ve %40 sabit getirili menkul kıymet dengesine dayanıyordu. Ancak son yıllarda bu formül, kripto para piyasasındaki gelişmeler karşısında esnemeye başladı. COVID-19 pandemisinden bu yana Bitcoin’in fiyatı %1000’in üzerinde artış gösterdi. Aynı dönemde uzun vadeli devlet tahvilleri ve altın, yatırımcıların beklediği korumayı sunmakta zorlandı.
Bitcoin’in başlangıçta yüksek volatilitesi nedeniyle riskli bir varlık olarak algılanması, zamanla değişti. Bazı dönemlerde teknoloji hisseleriyle benzer hareket eden BTC, bazı kriz anlarında ise daha dirençli bir duruş sergileyerek dikkatleri üzerine çekti. Özellikle COVID-19 krizi, bankacılık sarsıntıları ve Japon Yeni carry trade çözülmeleri sırasında farklı fiyat hareketleri gözlemlendi. Bitcoin, kimi zaman kaldıraçlı bir teknoloji yatırımı gibi davransa da, kimi zaman geleneksel varlıklardan daha sağlam durabildi.
Değişen Finansal Algı ve Bitcoin’in Konumu
NYDIG Research tarafından yapılan değerlendirmeye göre, siyasi etkilerden bağımsız ve egemen olmayan değer depoları, yani Bitcoin gibi kripto paralar, günümüz karmaşık küresel ortamında avantajlı konumda olabilir. Özellikle merkez bankalarının agresif para politikaları ve jeopolitik risklerin artması, altın ve tahvil gibi klasik güvenli limanların cazibesini gölgeliyor. Bitcoin ise küresel likiditesi, sansüre karşı dayanıklılığı ve tarafsız yapısıyla alternatif konumuna giderek daha fazla yerleşiyor.
Yatırımcılar artık yalnızca düşük volatilite arayışında değil. Dayanıklılık, tarafsızlık ve işlem kolaylığı gibi nitelikler, Bitcoin gibi varlıkların tercih edilmesinde etkili olmaya başladı. Ayrıca uzun vadeli faiz oranlarındaki artış, tahvilleri baskı altında bırakırken, Bitcoin’in risk ayarlı getirisi bazı analizlerde geleneksel varlıklarla denk seviyelere ulaştı.
Uzmanlara göre, Bitcoin’in daha önce test ettiği dip seviyeler, gelecekte olası destek noktaları olabilir. Bu da, yatırımcıların portföy yapısını yeniden düşünürken Bitcoin’i artık dışlamadığını ve kripto para piyasasının stratejik öneminin fark edildiğini gösteriyor.