ABD Başkanı Donald Trump ile Fed Başkanı Jerome Powell arasında yaşanan politik gerilim, hem geleneksel hem de kripto para piyasalarında belirsizliği artırdı. Ekonomik açıklamalarla şekillenen bu süreçte, yatırımcılar tedirgin bir bekleyiş içine girdi. Özellikle ABD iç politikası ile küresel ekonomik endişelerin iç içe geçmesi, piyasalarda yön tayinini zorlaştırıyor. Bu karmaşık tablo, merkez bankası politikaları ve makroekonomik verilerle daha da derinleşiyor.
Başkanlar Arasındaki Sözlü Çatışma Tırmanıyor
Trump’ın, Fed’in sıkı para politikalarını hedef alarak Powell’ı doğrudan eleştirmesi ve uygulanan tarifelerin ekonomiye zarar verdiğini savunması, piyasa oyuncularında tedirginlik yarattı. Başkanın açıklamaları, fiyat artışlarının Fed’in eylemleriyle birleştiğinde ekonomik durgunluğa neden olabileceği yönündeki yorumlarla örtüşüyor. Bu ortamda yatırımcılar, hem ekonomik yavaşlama sinyallerine hem de siyasal müdahale riskine karşı savunma pozisyonuna geçiyor.
Powell ise kamuoyuna yaptığı açıklamalarda, görev süresine sadık kalacağını vurgulayarak bağımsızlığını koruma mesajı verdi. Para politikasında kararlılık vurgusu yapan Powell, fiyat istikrarını sağlamak için sıkılaştırmanın süreceğini belirtti. Ancak piyasalarda Powell’ın görevden alınabileceğine dair dedikodular dolaşmaya başladı. Bu ihtimalin bile konuşuluyor olması, piyasalarda istikrar beklentisini zayıflatıyor.
Öte yandan, eski Fed yetkilisi Kevin Warsh ve Hazine Bakanı Scott Bessent gibi isimlerden gelen uyarılar, merkez bankasının siyasi etkilerden arındırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bessent, Fed’e yönelik müdahalelerin küresel yatırımcı güvenini sarsabileceğini belirtti.
Ekonomik Veriler Zayıflarken Endişeler Büyüyor
ABD’de açıklanan Philadelphia Fed üretim endeksindeki düşüş ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirim kararı, ekonomik büyümenin baskı altında olduğuna işaret ediyor. Uzmanlara göre bu tür veriler, stagflasyon ihtimalini gündeme taşıyor. Hem enflasyonun yüksek seyretmesi hem de üretim faaliyetlerindeki yavaşlama, yatırım kararlarında belirsizlik yaratıyor.
Bu ortamda, piyasa oyuncuları hem ulusal hem de küresel gelişmeleri yakından izliyor. VIX endeksinin yüksek seviyelerde seyretmesi, kısa vadede dalgalanmanın süreceğine işaret ediyor. Bu endeksin yükselmesi, yatırımcıların risk algısını doğrudan etkiliyor ve güvenli liman arayışını tetikliyor. Özellikle altın, tahvil ve bazı sabit getirili varlıklara yönelimde artış gözlemleniyor.
Kripto para piyasası da bu gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Bitcoin, 83.000 ila 86.000 dolar aralığında hareket ederken, Ethereum ve diğer kripto paralarda da yüzde bazında değer artışları görülüyor. Ancak yatırımcılar, yükseliş potansiyelinin yanında aşağı yönlü hareketlere karşı da önlem almaya çalışıyor. Bu nedenle portföy çeşitliliği ve kısa vadeli koruma stratejileri ön plana çıkıyor.
Kripto Para Piyasasında Karmaşık Denge Arayışı
Belirsizliğin derinleştiği bu dönemde kripto para piyasası, yatırımcıların hem fırsat hem de risk unsurlarını bir arada değerlendirdiği bir zemin haline geldi. Bitcoin’in belirli bir bantta seyretmesi, piyasada henüz net bir yön oluşmadığını gösteriyor. Özellikle büyük yatırımcıların temkinli davranması, hacimlerdeki dalgalanmalara da yansıyor.
Ethereum gibi majör kripto paralarda görülen artışlar, kısa vadeli pozitif bir hava estirse de bunun sürdürülebilirliği konusunda farklı görüşler mevcut. Yatırımcılar, teknik analizlerden ziyade makroekonomik gelişmeleri daha çok dikkate almaya başladı. Fed kararları, siyasi söylemler ve küresel büyüme beklentileri, kripto para fiyatları üzerinde belirleyici rol oynuyor.
Ayrıca, volatilitenin yüksekliği nedeniyle spot alım satımlarda dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle VIX gibi belirsizlik endekslerinin yukarı yönlü hareketi, yatırımcıların “korunma reflekslerini” tetikliyor. Bu nedenle, sadece kazanç arayışına değil, aynı zamanda sermaye korumasına yönelik hamleler de sıkça gözlemleniyor.