Risk piyasaları son jeopolitik gerilimin ardından önemli ölçüde dalgalandı ve riskler ortadan kalkmış değil. Bu hafta şiddetlenen sarsıntı bir yana son gelen 3 aylık enflasyon verisinin ardından Fed politikasına dair endişeler de güçlendi. Faiz indirim beklentisi Eylül ayının 18’inde yapılacak toplantıya kadar ötelendi.
Fed Raporu ve Piyasalar
Birkaç hafta önce Fed’in 10 önemli sebepten dolayı bu yıl faiz indirim yapmayabileceğinden bahseden analistlerin görüşünü paylaşmıştık. Onlar bu görüşü paylaştığında Mart ayı enflasyon verisi henüz gelmemişti. Enflasyonu destekleyen ve güncel durumu gösteren 10 farklı öncü göstergeyi izleyen uzmanlar enflasyondaki düşüşün tersine döndüğüne dair sinyaller aldıklarından bahsediyordu.
Bugünkü Finansal İstikrar Raporunda da Fed politikasına dair belirsizliğinde artık daha da endişe verici noktaya geldiğinden bahsediliyor. Bu durum Fed’i önümüzdeki toplantıda yıllık enflasyon hedefine ulaşılamadığı senaryoda da faiz indirim yapabilecek bir konuma getirebilir. Olumsuz senaryodaysa Fed bu baskıyı fırsat bilerek negatifliği körükleyip faizleri 25bp daha artırmaktan bahsedecektir. Ancak bu durumda da kredi sıkılaşmasıyla güçlenen sıkı para politikası eğer enflasyonu yine dizginleyemezse ABD ekonomisi ciddi zarar görebilir. Hele ki böylesine hızlı biçimde borçlanma sürerken.
Raporun önemli kısımları şöyle;
“Katılımcıların yaklaşık üçte ikisi politika belirsizliğini bir risk olarak belirtmiştir ve bu oran Ekim raporundakinden önemli ölçüde daha yüksektir. Kalıcı enflasyon ve daha sıkı para politikası, finansal sisteme yönelik en çok belirtilen potansiyel riskler olmaya devam ediyor. Ticari gayrimenkul ve bankacılık sektöründeki stres, Fed’in 2023 sonbahar anketine kıyasla daha az sıklıkla istikrar riski olarak belirtilmiştir. Artan jeopolitik gerilimler ve yaklaşan ABD seçimleri de dahil olmak üzere politika belirsizliği, katılımcıların %60’ı tarafından potansiyel bir finansal istikrar riski olarak belirtilmiştir. Hedge fonlardaki kaldıraç, veri toplanmaya başlandığından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. 9.000’den fazla uygun kurumdan 1.804’ü banka vadeli fonlama programından yararlandı; bunların %95’inin varlıkları 10 milyar doların altındaydı.”