Tanınmış yatırımcılar arasında onu sayabiliriz ve bugün ile geleceğe bakış açısı bize bir şeyler katabilir. Bu tarz bilindik isimlerin güncele ve geleceğe dair değerlendirmeleri görmediğin şeyleri fark etmenize yardımcı olabilir. Elbette geleceği göremiyor ancak yapay zeka, kripto ve diğer konularda yaptığı değerlendirmeler incelemeye değer.
İnternet Balonu, Blockchain ve Yapay Zeka
Dotcom kriziyle birlikte internet kimileri için halen balonvari bir şey ancak Raoul böyle düşünmüyor. Bununla birlikte yapay zekanın da internet gibi balon olabileceği fikri boşa düşüyor. 1999 yılında internetle bağlantılı hisse senetlerinin anormal biçimde değer kaznadığı sonrasında da bazılarının eridiği günler gördük.
Ancak son 25 yılda bu alandaki hisse senetlerine baktığımızda en büyük kazançları getiren şeyler de bunlar oldu. Pal şunları söylüyor.
“Sadece anlatılamaz bir değer yaratmakla kalmadı, aynı zamanda toplumu fiziksel sınırların dışında, hafızanın gücü ve uyumlu teşviklerle (davranışsal ekonomi ve Oyun Teorisi) birbirine bağlanmış ortak ihtiyaç, fikir ve inanç grupları halinde yeniden organize etti.
Eğer interneti 2000 yılında çökmüş ayrı bir hisse senedi kümesi olarak görüyorsanız, o zaman bu konuda tamamen yanlış düşünüyorsunuz demektir.
NDX’in ATH’lere geri dönmesi biraz zaman aldığı için, temelde İnternet 2.0’ın değerindeki çılgın büyümeyi, hatta küresel olarak internetin benimsenme hızını bile yakalayamadı. İnternet, birkaç borsanın gözdesi olmak yerine, insanlığın ve ekonomik sistemin daha önce görülmemiş ölçekte işlemesini sağlayan bir araç haline geldi.”
Pal’a göre internet büyümesine ve dünyaya katkı sağlamaya devam edecek. Ancak blockchain yani kripto para dünyası olmadan bir sonraki aşamaya geçemeyecek. Ekonominin ve toplumun inşası için bu şart. Ancak burada yapay zekanın da payı büyük. Hatta internet ve blockchain’in yapay zekanın sadece katmanları olduğunu söyleyecek kadar ileri giden Raoul yaşamın bir sonraki evriminden bahsediyor.
Geleceğe Dair Tahminler
Tüm bu tahminlerin ötesinde 25 yılda internetin geldiği noktayı umursamayan çok sayıda insan olduğu gerçeğini kabul ederek bugünden geleceğe bakmak yararlı olabilir. Yani insanların bir kısmı sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik gibi şeylerle meşgul, yapay zekayla ilgili durumdayken halen tuşlu telefon kullanan gençler var. Hatta dünyanın bazı bölgelerin halen telefon bile kullanmayan insanlar var. Eğer büsbütün bir dönüşümden bahsediliyorsa bunu internetin bile başaramadığını söyleyebiliriz. Bu biraz da kendisini çevresinde gördüklerini bir kum yığınına çevirmiş insanların, başını deve kuşu gibi bu kuma gömmesidir.
Pal’ın geleceğe dair tahminlerine Evrensel Bilinç ve Çoklu Evren’in bir keşfi gibi gördüğü yapay zeka için şunları söylüyor;
“Şu anda temel alt katman olarak LLM’lere ve elektronik hesaplamaya odaklanmış durumdayız, ancak tüm canlı hücrelerin doğuştan gelen hesaplama özelliklerini kullanan ve hatta atomik seviyeye kadar inen çok daha verimli bir alt katman olan biyolojik hesaplamadaki ilerlemelerde büyük bir hızlanma var. Önemli olan, biyolojik hesaplamanın enerji açısından çok daha verimli olmasıdır. Normal donanım alt tabakası üzerinde çalışan yapay zeka, gelişmek için biyolojik hesaplamayı hızlandıracaktır. İnsanlar biyolojik hesaplamadır. Bildiğimiz tüm yaşam biyolojik hesaplamadır. Muhtemelen hepimiz daha büyük bir Evrensel hesaplama sisteminin parçasıyız ve henüz kavrayamadığımız şekillerde birbirimize bağlıyız.
Derinlemesine araştırdığınızda, her şeyin esasen farklı zaman ufuklarında (ağaçlar ve insanlar farklı hesaplama zaman ufuklarına sahiptir) veya farklı hızlarda veya karmaşıklıkta hesaplama yapan donanım veya yazılım olduğunu görebilirsiniz (örneğin insanlarda nörokorteks hesaplaması, paralel sinir ağları kullanan yüksek hızlı hesaplamadır). Bu şekilde, her şey aslında metafiziksel bir düzeyde Evrensel hesaplama yapmakla bağlantılıdır… ne amaçla? Ya da kimin için? Kim bilir… bu cevaplanmamış en eski felsefi sorudur. Fizik yasaları esasen Evrensel işletim sisteminin donanımsal kodlarıdır ve bunlardan bazıları bile hala gizemini korumaktadır (özellikle de Evrenimizin kalan gizemlerinin çoğunu ve her şeyin birleşik çok evrenli, Evrensel bir durumda nasıl bir araya geldiğini potansiyel olarak yanıtlayan kuantum alemi).”
Gördüğünüz üzere Pal yapay zekanın bir anlamda canlanabildiği geleceği hayal ediyor. Bunların neredeyse tamamı hissi ve yaşayan yapay zeka, yaşayan ortalama zekaya sahip bir insanla karşılaştırıldığında heyecanlanacak kadar çok büyük şeyler vadetmiyor olabilir. En basit haliyle bugün bankaların daha az müşteri danışmanı istihdam etmek için kullandığı AI botlarını düşünün. İnternet sitesinde menü kutucuklarına tıklayıp buradaki bilgiye erişmekten öte ne gibi bir faydaları var? Bunu aradığımızda menü anonsuna cevap olarak yaptığımız tuşlamalarla da yapabiliyorduk. Veya Getir gibi uygulamaların müşteri destek hattındaki robotlarla yazışın. Bir insan kadar iyi olabilmeleri gelecekte mümkün olabilecek mi? Pal burada teknolojinin çok hızlı gelişiyor olmasından aldığı cesaretle abartılı bir bakış açısı sunuyor olabilir.
Pal, Üstel Çağ olarak isimlendirdiği bu yeni dönemde, devrimde paranın bile blockchain ile evirildiği ekonomi anlayışının değiştiği yeni bir şey hayal ediyor. Hayalleri onu haklı çıkarır mı bilinmez ancak 25 yıl sonra da 50 yıl sonra da tarlalarda patates eken, biçen insanlar olacak. Tuşlu telefonun o günkü karşılığı olan ve bu yeniliğe adapte olmayan insanlar var olmaya devam edecek. Yani dünya Pal’ın zihnindeki bir sanal evren gibi tüm standartlarını, haritaları, kolayca değişebileceğiniz bir şey değil. Tıpkı bugün bile kadim geleneklerine bağlı insanları bugünün değiştiremeyişi gibi.