Türkiye’nin finansal düzenlemelerinde önemli bir değişiklik kapısı aralanıyor. Son günlerin en tartışmalı konularından biri olan kripto varlıkların yasal statüsüne ilişkin önemli adımlar atılıyor. 16 Mayıs 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve Sermaye Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, sektörde merakla bekleniyordu. Fonbulucu.com hukuk ekibi bu yasayı madde madde değerlendirdi. Değerlendirmeyi X‘ten Fonbulucu CEO’su Hakan Yıldız paylaştı. İşte çıkan sonuç.
Kanun Teklifi Ne İçeriyor?
Bu kanun teklifi, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda köklü değişikliklere işaret ediyor. Toplamda 19 maddeyi kapsayan teklif, kripto varlıkların yasal statüsünden, kripto para borsalarına kadar sektörün geniş bir yelpazesini kapsayacak düzenlemeler içeriyor.
Kanun teklifinin öne çıkan maddelerinden biri, kripto varlıkların yasal statüsünü netleştirmek. Günümüzde kripto paralar, yasal statülerinin belirsizliği sebebiyle çeşitli risklerle karşı karşıya kalıyor. Bu kanun değişikliğiyle, kripto varlıkların yasal tanımı ve sınıflandırılması konusunda açıklık getirilmesi bekleniyor.
Madde 1’deki Terimler ve Madde 2’ye Yapılan Kklemeler
Madde 1’e eklenen tanımlar arasında, “cüzdan”, “kripto varlık”, “kripto varlık hizmet sağlayıcı”, “kripto varlık saklama hizmeti”, “platform” ve “TÜBİTAK” bulunmaktadır.
İlgili madde de Kripto varlık, dijital ağlar üzerinden elektronik olarak oluşturulan ve dağıtılan, değer veya hakları temsil eden gayri maddi varlıkları ifade ediyor. Bu varlıklar, genellikle dağıtık defter teknolojisi veya benzeri teknolojiler kullanılarak saklanıyor ve işlem görüyorlar.
Madde 2’ye bakıldığında 6362 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklemeler yapıldığı Fonbulucu.com ekibi tarafından dile getirilmiş. İlgili maddede kripto varlıkların Merkezi Kayıt Kuruluşu sistemine dahil olmadan ihraç edilebilmeleri adına Sermaye Piyasası Kuruluna yetki verilmesini düzenlemektedir.
Madde 3 ve Yorumu
Madde 3’e, 6362 sayılı Kanun’a 35/A maddesinden sonra eklenen 35/B madde hükümleriyle, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluş ve işletmeleri için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izin alma zorunluluğu getirilmiş. Bu düzenlemeyle, hizmet sağlayıcılarının kuruluş ve işletme prensipleri de SPK tarafından belirlenecek.
İkinci fıkra, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerine başlamadan önce TÜBİTAK tarafından belirlenen bilgi sistemleri ve teknolojik altyapı kriterlerine uygun olmalarını gerektirecek.
Üçüncü fıkra, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının ortaklarının belirli şartları taşıması gerektiğini ve platformların ortakları ile yönetim kurulu üyelerine, diğer sermaye piyasası kurumlarına benzer asgari şartlar getirilerek mali güç ve dürüstlük ile itibarın sağlanması amaçlandığını belirtmektedir.
Dördüncü fıkra, SPK’ya kripto varlıkların alım-satımı, takası, transferi ve saklanması gibi işlemlere ilişkin usul ve esasları düzenleme yetkisi vermektedir. Ayrıca, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının hisse devirlerinde SPK‘nın izni gerekmektedir.
Beşinci fıkra ise, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının, söz konusu madde dışında Kanun’un diğer hükümlerine tabi olmayacağını ve özel düzenlemelere tabi tutulacaklarını belirtmektedir. Bu şekilde, kripto varlıkların kitle fonlaması gibi özel hükümlerle düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde, SPK’nın düzenleyici işlemler yapma ve uygulamayı yönlendirme yetkisi olduğu ifade edilmektedir.
Madde 4 ve Fonbulucu Hukuk Ekibinin Yorumu
Madde 4’te 6362 sayılı Kanuna 35/A maddesinden sonra gelmek üzere madde 35/C olarak eklenmiştir. Fonbulucu Hukuk Ekibinin belirttiğine göre;
“İlgili maddenin ilk fıkrasında, müşterilerle kripto varlık hizmet sağlayıcıları arasında sözleşme imzalanması zorunlu hale getirilmiş olup bankalar ve aracı kurumlar gibi diğer finansal kuruluşlara tanınan uzaktan iletişim araçlarıyla sözleşme ilişkisi kurma imkânı kripto varlık hizmet sağlayıcılara da tanınmaktadır. Ayrıca, Kurulun kripto varlık hizmet sağlayıcılarla müşterileri arasında sözleşmelerin düzenlenmesine, kapsamına, değiştirilmesine, ücret ve masraflara, sözleşmenin sona ermesine, feshine ve bu sözleşmelerin içeriğinde yer alması gereken asgari hususlara ilişkin belirlemeler yapabileceği hüküm altına alınmış olup kripto varlık hizmet sağlayıcılarının müşterilerine karşı sorumluluğunu ortadan kaldıran veya sınırlandıran her türlü sözleşme şartı geçersiz sayılacağı da düzenlenmiştir.
İkinci fıkrada, platformların kendi nezdinde işlem görecek veya ilk satış ya da dağıtımı yapılacak kripto varlıkların belirlenmesine ve bunların işlem görmesinin sonlandırılmasına ilişkin yazılı listeleme prosedürü oluşturulmasının zorunlu olacağı, bu konuda Kurul tarafından ilke ve esaslar düzenlenebileceği vurgulanmıştır.
Üçüncü fıkrada, platformlarda fiyatların serbestçe oluşacağı ayrıca platformların, işlemlerin güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil, dürüst ve rekabetçi bir şekilde gerçekleşmesinin sağlanması, piyasa bozucu nitelikte eylem ve işlemlerin tespit edilmesi, önlenmesi ve tekrarlanmaması amacıyla emir ve işlem esaslarını belirleyeceği, bünyelerinde gerekli gözetim sistemini kuracağı ve her türlü önleyici tedbirleri alacağı düzenlenmektedir.
Dördüncü fıkrada, kripto varlıklar Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından yürütülen tazmin hükümleri kapsamı dışında tutulmuşlardır. Ayrıca, kripto alım ve satımları arasında meydana gelecek olası uyuşmazlıklar da genel hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Beşinci fıkrada, Müşterilerin kripto varlık transferlerinin gerçekleştirildiği cüzdanlara ve fon transferlerinin gerçekleştirildiği hesaplara ilişkin kayıtların kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından güvenli, erişilebilir ve takip edilebilir şekilde tutulacağı düzenlenmiş olup, transfer mesajlarında gönderici ve alıcıya ilişkin yer alması öngörülen bilgi ve veriler, kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından düzenlemelerde belirlenen sürelerde güvenli bir şekilde gönderileceği, bu amaçla dağıtık defter teknolojisi, başkaca bağımsız bir mesajlaşma platformu veya uygulama ara yüzü gibi mesajlaşmaya imkan veren yazılım uygulamaları ve teknolojik araçlar kullanılabileceği düzenlenmiştir.
Altıncı fıkrada, platformların müşterilerine ait kripto varlıkları, müşterilerin kendi cüzdanlarında bulundurulmasının esas olacağı düzenlenmiştir. Müşterilerin kendi cüzdanlarında bulundurmayı tercih etmedikleri kripto varlıklara ilişkin saklama hizmetinin, Kurul tarafından yapılacak düzenleme uyarınca yetkilendirilmiş ve BDDK tarafından uygun görülen bankalarca veya Kurulca kripto varlık saklama hizmeti sunma konusunda yetkilendirilmiş kuruluşlarca sunulması ve müşterilere ait nakitlerin bankalarda tutulmasının zorunlu olacağı düzenlenmiştir. Kurul, her bir kripto varlık için veya bunların dayandığı teknolojik özellikler ya da kripto varlıkların nitelik ve nicelikleri kapsamında saklama konusunda ayrı esaslar belirlemeye yetkili olacak.
Yedinci fıkrada, müşterilere ait nakit ve kripto varlıklar, kripto varlık hizmet sağlayıcıların malvarlığından ayrı olacağı ve kayıtlar bu düzenlemeye uygun olarak tutulacağı düzenlenmiştir. Müşterilerin nakit ve kripto varlıkları, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının borçları nedeniyle, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının mal varlığı ise müşterilerin borçları nedeniyle kamu alacakları için olsa dahi haczedilemeyecek, rehnedilemeyecek, iflas masasına dahil edilemeyecek ve üzerlerine ihtiyati tedbir konulamayacakır.
Sekizinci fıkrada, Kripto varlıklara yönelik yatırım danışmanlığı ve portföy yöneticiliği yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. Onuncu fıkrada ise, kripto varlık hizmet sağlayıcılara icra edecekleri faaliyetleri gösteren yetki belgesi verileceği ve Bankalar için BDDK’nin uygun görüşü aranacağı vurgulanmıştır.”
Madde 5 ve Madde 6 Neler Getirdi?
Madde 5’e göre, 6362 sayılı Kanun’un 46. maddesine ek hüküm eklenmiş durumda. Buna göre, kripto varlık hizmet sağlayıcıların bankalarda tutulan müşteri nakitleri, hizmet sağlayıcılarının malvarlıklarından ayrı olarak takip edilecek. Ayrıca bu paralar kredi teminatı, rehin ve benzeri durumlarda dikkate alınmayacak.
Madde 6’ya göre ise, 6362 sayılı Kanun’un 74. maddesinin birinci fıkrasına eklenen düzenleme ile, kitle fonlama platformlarının ve kripto varlık hizmet sağlayıcıların Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’ne üye olmaları zorunlu hale getirilmiştir. Bu sayede, bu sektörlerin bir meslek kuruluşu bünyesinde temsil edilmesi ve sektörle tek bir iletişim noktası üzerinden iletişim kurulabilmesi sağlanmıştır. Ayrıca, sektörlerin kendi öz disiplinini sağlamasında Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin öz düzenleyici fonksiyonundan yararlanılması da hedeflenmiştir.
Madde 7 ve Madde 8
Madde 7’de 6362 sayılı Kanunun 99 uncu maddesinde değişikliğe gidilerek düzenlendiği görülüyor. Buna göre;
“İzinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin internet aracılığıyla gerçekleştirildiğinin belirlenmesi durumunda alınacak önlemler düzenlenmektedir. Gelişen teknoloji ile birlikte, internet ortamında işlenen suçlara ilişkin içerik veya hizmet sağlayıcısının belirlenmesinde yaşanan zorluklar nedeniyle içeriğin kaldırılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek suçlarda, yurt içi ve yurt dışı ayrımı kaldırılmıştır. Bu doğrultuda, izinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin internet aracılığıyla yürütülmesinde de yurt içi ve yurt dışı ayrımı ortadan kaldırılmaktadır. Uygulanacak önlemler arasında içeriğin kaldırılması da bulunmaktadır. İzinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin internet üzerinden gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi durumunda, içeriğin kaldırılması ve/veya erişimin engellenmesine ilişkin karar Kurul tarafından alınacak ve uygulanacak olan önlemler Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne iletilmek üzere gönderilecektir.”
Madde 8’e göre 6362 sayılı Kanun a 99 uncu maddesinden sonra gelmek üzere madde 99/A şeklinde ekleme yapılmıştır. Yeni düzenleme ile
“kripto varlık hizmet sağlayıcıların yasa dışı faaliyetlerine karşı alınacak önlemleri belirlemektedir. Bu düzenleme ile birlikte, kripto varlık hizmet sağlayıcıların yasa dışı eylemlerinde sermaye piyasası kurumlarının yasa dışı faaliyetlerinde uygulanan tedbirler benzer şekilde uygulanacaktır. Ayrıca, bu faaliyetlerle ilgili olarak yapılan duyurular, reklamlar ve açıklamalar için yasa dışı ilan, reklam ve açıklamalara karşı benzer tedbirler uygulanacaktır.”
Madde 9 SPK’ya Verilen Yetkiyi Tanımladı
Madde 9’da 6362 sayılı Kanuna 99 uncu maddesinden sonra gelmek üzere madde 99/B şeklinde ekleme yapılmıştı. Madde, kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yönelik yaptırımlar ve denetimlerin nasıl düzenleneceğini açıklıyor. Buna göre,
“Denetimler SPK tarafından yürütülecektir. SPK, hizmet sağlayıcılarının mali yapılarını ve bilgi sistemlerini denetleme yetkisine sahip olacaktır. Ayrıca, madde 3. fıkrasında, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yasa dışı faaliyetlerinin sonuçlarından dolayı yükümlülüklerini yerine getirememeleri durumunda sorumluluklarının olduğu belirtiliyor. Platform yönetim kurulu üyeleri, kusurlarına ve durumun gerektirdiği şekilde sorumlu tutulabilir.”
Altıncı fıkrada, kripto varlık hizmet sağlayıcıları bilgi ve belge vermeme, denetimin engellenmesi, yasal defterlerde, muhasebe kayıtlarında ve finansal tablo ve raporlarda usulsüzlük, sır saklama yükümlülüğü ve yazılı başvuru ve özel soruşturma usulleri (6362 sayılı SPKn md. 111, 112, 113 ve 115) maddeleri hükümlerine tabi olacakları düzenlenmiştir.
Yedinci fıkrada ise, müşterilere ait nakit ve kripto varlıklara ilişkin tedbir, haciz ve benzeri her türlü idari ve adli talepler münhasıran kripto varlık hizmet sağlayıcıları tarafından yerine getirileceği düzenlenmiştir.
Madde 10-11 ve 12
Madde 10 6362 sayılı Kanunun 101’inci maddesine eklenmiştir. Buna göre ilgili düzenleme ile,
“Sermaye Piyasası Kanunu’nda yer alan bilgi suiistimali, piyasa dolandırıcılığı ve piyasa bozucu eylemler için gerekli tedbirlerin alınmasında internet aracılığıyla yapılan yayınlara ilişkin erişim engellenmesi kararları verilebilecek.”
Madde 11’de ise 6362 sayılı Kanunun 103 üncü maddesine ekleme yapılmıştı. Buna göre ilgili düzenleme ile,
“Meydana gelmiş aykırılığın tespitinde, uygulanacak yaptırımların belirlenmesinde dikkate alınacak finansal tablolar belirtilmekte olup, ceza üst sınırının tespitinde esas alınacak brüt satış hasılatı ile vergi öncesi kârın belirlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenleme yetkisi de SPK’ya tanınmıştır. Sermaye Piyasası Kanunu’nun 103 ve 104. maddesinde belirtilen menfaatlerin hesaplanmasında ödenen vergiler, komisyonlar, kredi faizleri gibi maliyetler göz önünde bulundurulmayacak. Böylelikle cezaların caydırıcılığının artırılması hedeflenmektedir.”
Madde 12’de 6362 sayılı Kanuna 109 uncu maddesinden sonra gelmek üzere madde 109/A şeklinde eklenmiştir. İlgili düzenleme ile,
“İzinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı yürüten kişilere üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar idari para cezası verilebileceği belirtilmektedir.”
Madde 13, 14 ve 15
Madde 13’te 6362 sayılı Kanuna 110 uncu maddesinden sonra gelmek üzere madde 110/A şeklinde eklenmiştir. İlgili düzenleme ile;
“Kripto varlık hizmet sağlayıcılığı yürütenlerin zimmet suçunu işlemeleri durumunda yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları hakkında, sekiz yıldan on dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilebilecektir. Ayrıca suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hâlinde ise on dört yıldan yirmi yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilebilecek.”
Madde 14’te ise 6362 sayılı Kanuna 110’uncu maddesinden sonra gelmek üzere madde 110/B şeklinde eklenmiştir. İlgili düzenleme ile,
“Zimmet suçunu işleyenlerin şahsi sorumluluklarına Sermaye Piyasası Kurulunun talebi üzerine zarar verdikleri miktarla sınırlı olarak gidilebilecektir. Bu kişilerin iflasları mahkemeden istenebilecek.”
Madde 15’te ise 6362 sayılı Kanuna 115 inci maddesinden sonra gelmek üzere madde 115/A şeklinde eklenmiştir. İlgili düzenleme ile,
“Kripto varlık hizmet sağlayıcılığı yürütenlerin zimmet suçunu işlemeleri durumunda özel bir soruşturma usulü öngörülmüştür. Ayrıca Sermaye Piyasası Kanunu’nun 110/A maddesinde yazılı suçlardan dolayı mahkûm olanlar, Hazineye olan borçları ve tazminatları ödemediği veya bu borçlar ve tazminatlar malvarlıklarından tahsil olunamadığı sürece koşullu olarak salıverilemeyeceklerdir.”
Madde 16 ve 17
Madde 16’da 6362 sayılı Kanunun 130 uncu maddesine fıkra eklenerek düzenlenmiştir. İlgili düzenleme ile,
“Kripto varlık alım satım platformlarının gelirlerinden her yıl platformların bir önceki yılki faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin yüzde biri Sermaye Piyasası Kurulu’na, yüzde biri de TÜBİTAK’a ödenecek.”
Madde 17’de ise 6362 sayılı Kanuna Geçici Madde 11 olarak ekleme yapıldığı görülüyor. İlgili madde ile kanunun yürürlüğe girmesi ile
“Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yetkilendirme süreçleri ve ikincil düzenlemenin yürürlüğüne ilişkin geçiş hükümleri düzenlenmiş olacak. Mevcut hizmet sağlayıcıların yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde, faaliyet izni almak için Kurul’ca belirlenecek belgelerle Kurul’a başvuruda bulunmaları zorunlu. Böylece belirlenen süre içerisinde başvuruda bulunmayan hizmet sağlayıcılarının üç ay iç inde tasfiyelerini hiçbir müşterilerinin menfaatlerini zarara uğratmadan gerçekleştirmeleri gerekecek. Ayrıca, Kanunun yürürlüğü sonrasında faaliyete başlamak isteyen hizmet sağlayıcılarının, faaliyetlerine başlamadan önce Kurul’a başvuruda bulunmaları ve ikincil düzenlemelerde öngörülecek şartları sağlayarak faaliyet izni almak üzere gerekli başvuruyu yapmaları gerekiyor.”
Fonbulucu CEO’su Hakan Yıldız’ın Son Değerlendirmeleri
Hakan Yıldız yukarıda Fonbulucu.com’un Hukuk Ekibiyle ilgili yasanın dedğerlendirmesini yaptıktan sonra kendi yorumlarına da yer verdi.
Hakan Yıldız şu ifadeleri kullanarak paylaşımına son verdi:
“Fonbulucu ‘nun ikinci yıl kutlamalarında fonbulucuNOTE’u duyurduğumu bir çok dikkatli takipçim hatırlayacaktır. Kripto Varlıklar ile ilgili gerekli mevzuat yayınından sonra platformumuzda paya dayalı kitle fonlaması yapacak şirketler için kampanyaları ile eş zamanlı ICO da yaparak dünyanın her yerindeki yatırımcıların ülkemizdeki girişimlere yatırım yaptığını görebilmek en büyük hayallerimdendi. fonbulucuNOTE token’ı ile buna ulaşmak harika olacak. Dilerim kanun yürürlüğe girdikten sonra Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılacak ikincil düzenlemeler ile ülkemiz için hayırlı sonuçlar doğar. Bu düzenlemelerde girişimcilik ekosistemini ve özellikle de kitle fonlama sistemini unutmazlar umarım. Kanun yürürlüğe bu şekilde girer ise ikincil düzenlemeler yayınlandıktan sonra bir inceleme raporu daha paylaşmak üzere sağlıkla kalınız.”