Ethereum’un 29 yaşındaki kurucu ortağı Vitalik Buterin yazı hazırlandığı sıra Ethereum ağı için yeni bir öneri yayınladı. Geçmişte yaptığı öneri, uyarı, tavsiyelerin ne türden sonuçlar doğurduğunu görmüştük. 2022 başında kripto köprülerinin risklerine değindikten haftalar sonra milyarlarca dolarlık köprü hackleri yaşanmaya başladı. Peki son önerinin detayları neler?
Vitalik Buterin’in Ethereum Önerisi
Son zamanlarda Ethereum ağının pahalılığı ve topluluk liderlerinin tavırları nedeniyle rakiplerine artan bir ilgi görüyoruz. Sosyal medyada uzun süredir tartışılan konular ve artık Ethereum’un daha da verimli hale gelmesi için birilerinin bir şeyler yapması gerekiyor. Ve evet bunu yapabilecek kişilerin başında da Vitalik Buterin geliyor.
Ethereum kurucu ortağı Vitalik PoS konsensüs mekanizmasındaki onay sürecini basitleştirmeyi amaçlayan yeni bir öneri sundu. Bu öneriye göre imza limiti 8192’ye çekilecek böylece konsensüs uygulaması daha basit ve hafif bir yapıya kavuşacak.
Ethereum’un Sorunu
Ethereum ile diğer (nihai sonuç taşıyan) proof of stake sistemleri arasındaki en önemli fark, Ethereum’un çok yüksek sayıda doğrulayıcıya sahip olması. Tatmin edici yıllık stake geliri ve Ether’in uzun vadeli geleceğine inanç 895 bin civarında doğrulayıcıya neden oldu. Üstelik bu sayı artmaya da devam ediyor.
Bunun amacı, herkesin kendi temsil edilebilirliğinden vazgeçmesini ve kontrolü az sayıda stake havuzundan birine devretmesini gerektirmeden, sıradan bireylerin bile staking’e katılmasına izin vererek ademi merkeziyetçiliği desteklemektir.
Fakat doğrulayıcı sayısının böylesine fazla olması önemli bir soruna yol açıyor. Ethereum ağının slot başına çok sayıda imzayı (bugün ~28.000; SSF sonrası 1.790.000) işlemesini gerektirir ki bu çok yüksek bir yüktür.
Minimum stake etme gereksinimi hala 32 ETH‘dir ve bu birçok kişi için ulaşılamaz bir rakam. Ve sadece mantıksal bir analiz yapıldığında, herkesin her slotta imza attığı bir sistemin uzun vadede ortalama bir kişi için stake etmeyi gerçekten mümkün kılması mümkün görünmüyor. Vitalik bu konuda şunları yazdı;
“Ethereum’un 500 milyon kullanıcısı varsa ve bunların %10’u stake ediyorsa, bu slot başına 100 milyon imza anlamına gelir. Bilgi teorik olarak, bu tasarımda işlem kesimi, slot başına en az 12,5 MB veri kullanılabilirlik alanı gerektirir, bu da kabaca tam daksharding (!!!) hedefi kadardır. Belki yapılabilir, ancak stake etmenin kendisinin veri kullanılabilirliği örneklemesine bağlı olmasını gerektirmek büyük bir karmaşıklık doğurur”.
Çözüm Ne?
Ethereum dışındaki ağlar doğrulayıcı olarak komiteleri kullanır ve bu onları hızlandırırken işlem maliyetlerini de düşürür. Ancak Ethereum merkeziyetsizlik, hesap verilebilirlik ve güvenlik açısından yanlış olduğuna inanıyor. Örneğin %51 saldırısı bu ağlarda çok daha kolaydır. ETH ağındaysa böylesine büyük bir kitle aynı kötü amaca hizmet etme niyetinde bile olsa 9 Milyon ETH yeni 20 milyar dolara ihtiyaç duyar. Üstelik burada ağı sabote edenlerin stake varlıklarının blokelenmesi gibi caydırıcı önlemler de var.
Çözüm bölümüne geldiğimizde Vitalik temelde şunu söylüyor;
“Geleneksel iki turlu bir mutabakat protokolü varsayarsak (Tendermint’in kullandığı gibi ve SSF’nin kaçınılmaz olarak kullanacağı gibi), katılımcı doğrulayıcı başına slot başına iki imzaya ihtiyacınız vardır. Bu gerçekliğin etrafında çalışmamız gerekiyor. Bunu nasıl yapabileceğimize dair üç ana yaklaşım görüyorum.
İlk olarak merkezi olmayan stake havuzlarına geçmek.
İkinci seçenek iki kademeli stake modeli.
Son seçenek dönüşümlü ağ katılımı.
Peki sonuç? SSF sonrası bir protokolde 8192 imzaya bağlı kalmak istediğimizi belirlersek, bu teknik uygulayıcıların yanı sıra hafif istemciler gibi yan altyapı kurucularının işini çok daha kolaylaştırır. Herkesin bir mutabakat istemcisi çalıştırması çok daha kolay hale gelir ve kullanıcılar, staking meraklıları ve diğerleri bu varsayımla hemen çalışabilir. Ethereum protokolünün gelecekteki yükü artık bir bilinmeyen olmaktan çıkar. Geriye kalan iş, yukarıdaki üç yaklaşımdan hangisini ya da belki de tamamen başka bir şeyi uygulamak istediğimize karar vermek olacaktır.”