Kripto para piyasalarının yakından takip ettiği yatırım şirketi Ark Invest, Bitcoin için 2030 yılına dair iyimser senaryo tahminini 2.4 milyon dolara yükseltti. Şirketin yeni modelleme yöntemi Bitcoin’in likit arzını daha isabetli analiz etme hedefiyle geliştirildi ve önceki 1.5 milyon dolarlık tahmini geride bıraktı.
Yeni Model Daha İddialı Veriler Sunuyor
Ark Invest analisti David Puell tarafından hazırlanan raporda, 2030 yılına yönelik önceki fiyat öngörüsünün yaklaşık 1.5 milyon dolar olduğu belirtildi. Ancak şirketin son çalışmasında kullanılan deneysel yöntem Bitcoin’in uzun süre elde tutulan ya da kaybolmuş arzını dışarda bırakarak daha gerçekçi bir tablo ortaya koydu.
Raporda, agresif yaklaşımıyla dikkat çeken bu yeni modelin Bitcoin fiyatını yıl sonu itibarıyla yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) bazında yüzde 72 ile 2.4 milyon dolara taşıyabileceği ifade edildi. Aynı modele göre baz senaryoda Bitcoin’in 1.2 milyon dolara ulaşması beklenirken, en kötü senaryoda bile 500 bin dolarlık bir seviyeye işaret ediliyor.
Bu oranlar 2024 sonundan itibaren başlayacak şekilde 2030 yılına kadar olan projeksiyonu kapsıyor. Puell, özellikle geleneksel değerleme modellerinde Bitcoin’in kıtlığının ve kayıp arzının yeterince hesaba katılmadığını vurguladı.
En Büyük Etki Kurumsal Yatırımcılardan Gelecek
Ark Invest’in agresif senaryosuna göre Bitcoin’in yükselişinde en büyük etken kurumsal yatırımcıların piyasaya giriş yapması olacak. Şirketin analizine göre bu yatırımcı grubu Bitcoin’i dijital altın kimliğinden öteye taşıyabilecek potansiyele sahip.
Buna karşın daha muhafazakar tahminlerde dijital altın işlevi temel alınıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki yatırımcılar için Bitcoin’in ABD doları gibi geleneksel güvenli limanların yerini almaya başladığı vurgulanıyor. Rapora göre düşük giriş bariyerleri sayesinde internet bağlantısı olan bireyler en büyük kripto paraya yatırım yaparak ulusal para birimlerindeki değer kaybına karşı korunma sağlayabiliyor.
Analiz, Bitcoin’in sadece spekülatif bir araç olmadığını, aynı zamanda ekonomik istikrarsızlık yaşayan ülkelerde bireysel finansal özgürlüğü artıran bir unsur haline geldiğini savunuyor. Bu yönüyle Bitcoin’in değer kazanmasında sadece teknolojik ya da yatırımcı davranışları değil, sosyoekonomik koşullar da belirleyici hale geliyor.
