CBDC‘ler söz konusu olduğunda, halkın temel endişelerinden biri, mahremiyetin potansiyel olarak ihlal edilmesidir. Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçtiğimiz günlerde, Eurosystem‘in yalnızca minimum işlem verilerini görebilmesi gerektiğini, ancak kullanıcı anonimliğinin arzu edilen bir tasarım seçeneği olmadığını belirten, özellikle bu konuyu ele alan bir sunum yayınladı.
Üç Gizlilik Seçeneği
AB vatandaşlarının bir CBDC‘de yer alan gizlilik sorununa ilişkin endişelerine yanıt veren Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) sunumu, dijital para birimi için benimsenmesi olası üç farklı gizlilik seçeneği içeriyor.
İlk olarak, özel bankalar aracılığıyla yapılan dijital işlemlere benzer mevcut temel senaryo, bankalar gibi dijital euro aracılarının işlem verilerine erişmesine izin verirken, ECB’nin erişimi olmayacak. Sunum, bu tür şeffaflığın “kara para aklamayı önleme ve terörizmin finansmanına (AML & CFT) karşı koyma” amacıyla yapıldığını özetlemektedir.
Banka, diğer seçenekleri dijital para birimi için izleyebileceği “arzu edilen” yol olarak nitelendirdi. Biri, düşük değerli/düşük riskli ödemeler için daha yüksek derecede gizliliğe izin verir, bu da işlemler üzerinde “basitleştirilmiş kontroller” anlamına gelir. Ancak, yüksek değerli ödemeler için standart kontroller geçerli olmaya devam edecektir. Yapılan sunumda, böyle bir ödeme türü için nitelikli eşik hakkında herhangi bir açıklama ise yapılmadı.
Son seçenek olarak, işlemlerin ve bakiyelerin aracılara ve merkez bankasına şeffaf olmamasına izin vererek en yüksek düzeyde gizlilik sunması planlandı. Banka, bu çevrimdışı seçeneğin yalnızca düşük değerli/düşük riskli ödemeler için kullanılabileceğini kaydetti.
Kripto girişim danışmanı Patrick Hanse, çevrimdışı ödeme senaryosunu “teorik olarak fiziksel nakit ödemelere oldukça yakın” olarak nitelendirdi.
Anonimlik İstenilen Bir Özellik Değil
Eurosystem‘in işlem verilerine yalnızca sınırlı erişimi olması gerektiğini belirtirken, banka, kara para aklamayla ilgili endişeler nedeniyle kullanıcı anonimliğinin arzu edilen bir özellik olmadığını açıkça belirtti.
Sunum, AML önlemlerinin uygulanması, kullanıcıların finansal gizliliğini geçersiz kılma eğiliminde olduğundan, gizlilik ve AB düzenleyici çerçevesi arasındaki olası değiş tokuşu gündeme getirdi. Hanse, sunumdan elde edilen ana çıkarımlardan birinin, Merkez Bankası’nın kullanıcı gizliliğini korumak için ne kadar ileri gidebileceğini özetlemesi olduğunu da sözlerine ekledi.