Bank of America Global Research tarafından hazırlanan bir rapora göre, 1997-2012 doğumlu kuşak olan Generation Z, 2035 yılına doğru en büyük ve en varlıklı grup haline gelebilir. Rapor, bu grubun servetinde önümüzdeki yıllarda önemli artışlar beklenirken, küresel ekonomide etkili olacaklarını vurguluyor.
Z Kuşağı
Raporda, Gen Z’nin gelirlerinin önümüzdeki beş yıl içerisinde küresel ölçekte 36 trilyon dolara ulaşırken, 2040’a kadar 74 trilyon dolara yükselmesi öngörülüyor. 2023’te 9 trilyon dolar olan gelirlerin, 2023 ile 2040 arasında yaklaşık %720 artması bekleniyor.
Ayrıca, kredi ve banka kartı verileri Gen Z hane halkı harcamalarında genel nüfusa kıyasla daha güçlü bir artış olduğunu gösteriyor. Gen Z’nin harcamalarında, ihtiyaç ve lüks harcamaların genel tüketici artışından yüksek olması öne sürülüyor.
Kripto Paralar ve Z Kuşağı
Bank of America Global Research, Baby Boomers neslinin varlıklarını genç nesillere devretmesinin, Gen Z ve Millennials’ın tasarruf ve harcama kararlarını etkileyeceğini belirtiyor. Bu durumun, ekonomik sistemlerde ve pazar dinamiklerinde önemli değişimlere yol açması bekleniyor.
“Görünüşe göre Z Kuşağı küresel ekonomiye damgasını vurmanın eşiğinde. Gelirlerinin önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması bekleniyor. Gelir seviyelerinin ötesinde, Z kuşağı harcamalarda da en büyük artışı görebilir.Bu durum mevcut ekonomik ve sosyal sistemleri bozabilir. Mevduat hesabı verileri kullanıldığında, Z kuşağı için ücret artışı yıllık bazda yaklaşık %8 ile diğer kuşaklardan çok daha yüksektir. Baby Boomers kuşağının varlıklarını genç kuşaklara devretmesiyle birlikte, önemli harcama ve tasarruf kararlarını etkileyecek büyük bir servet transferi beklenmektedir.” -Bank of America Global Research
Z kuşağının kripto paralara ilgisinin de güçlü olduğu biliniyor. Eğer beklentiler yönünde varlık büyümesi gerçekleşirse uzun vadede bu durum kripto paralar için de olumlu sonuçlanacaktır.
Veriler, Gen Z’nin yükselen gelir ve harcama potansiyeliyle gelecekte ekonomiye yön verebileceğini ortaya koyuyor. Rapor, genç neslin artan talep ve tüketimde belirleyici rol oynayabileceğini, ayrıca işgücü piyasasında yaşanacak iyileşmelerin etkisini gözler önüne seriyor. Bu bilgiler, ekonomik planlama ve strateji geliştirme açısından önemli referanslar sunmaktadır.