Avrupa Birliği (AB), Kripto Varlık Piyasaları Düzenlemesi (MiCA) kapsamında 10 stablecoin sağlayıcısına onay verdi. Ancak piyasanın en büyük stablecoin ihraççılarından biri olan Tether’in listede yer almaması dikkat çekti. Bu gelişme, Avrupa’daki düzenleyici öncelikler ve kripto para piyasasının geleceği hakkında soru işaretleri yarattı. Tether, kararın aceleci olduğunu savunurken, sektörden bazı uzmanlar ise sıkı düzenlemelerin rekabet gücünü zayıflatabileceğini belirtti.
Onaylanan Stablecoin Sağlayıcıları ve MiCA Uyum Süreci
AB tarafından onaylanan stablecoin sağlayıcıları arasında Banking Circle, Circle, Crypto.Com, Fiat Republic, Membrane Finance, Quantoz Payments, Schuman Financial, Societe Generale, StabIR ve Stable Mint yer aldı. Bu firmalar, euro ve ABD dolarına sabitlenmiş toplam 15 stablecoin çıkardı. Onay sürecinde, MiCA düzenlemelerinin belirlediği uyum şartları esas alındı.
MiCA, stablecoin ihraççılarının şeffaflık, rezerv yönetimi ve tüketici koruma standartlarına uymasını zorunlu kılıyor. AB, bu düzenlemelerle kripto para piyasasında istikrar sağlamayı ve yatırımcı güvenini artırmayı hedefliyor. Ancak Tether’in liste dışında kalması, düzenleyici çerçevenin bazı büyük oyuncular tarafından yeterince karşılanmadığına dair yorumları beraberinde getirdi.
Tether’in Listede Yer Almaması ve Piyasa Etkileri
Tether, AB tarafından onaylanmamasının ardından Avrupa dışında büyüme stratejisine yöneldi. Şirketin Güney Afrika’da bir enerji şirketinde %51 hisse edinmeyi teklif ettiği bildirildi. Aynı zamanda Tether, spor sektöründeki sponsorluk faaliyetleriyle de küresel çapta marka görünürlüğünü artırmaya devam ediyor.
Tether’in onay almaması üzerine şirket yetkilileri, bu kararı “aceleci ve gereksiz” olarak nitelendirdi. Firma, MiCA uyum sürecine dair detaylı bir açıklama yapmazken, Avrupa’daki katı düzenlemelerin sektördeki yenilikçiliği sınırlayabileceğini öne sürdü.
Uzmanlara göre, MiCA’nın sıkı kuralları, bazı kripto para şirketlerinin operasyonlarını Avrupa dışına taşımasına yol açabilir. Natalia Łątka, yerel şirketlerin bu düzenlemelerden kaçınmak için farklı pazarlara yönelme eğiliminde olduğunu belirtti. Avrupa’nın kripto para piyasasında rekabet avantajını kaybedebileceği yorumları giderek artıyor.