Kripto para piyasaları birçok geleneksel finans uzmanı tarafından balon olarak tanımlanıyor. Peki ya gerçek balonlar? Kripto endüstrisinin ürettiği ürünler onun bir balon olmadığını artık ispatladı. Çok sayıda token için balon tabiri doğru kabul edilebilirken bir bütün olarak kripto endüstrisine balon demek tam anlamıyla acımasızlık.
En Büyük 5 Ekonomik Balon
Bir ekonomik balon, spekülatif coşku ve aşırı yüksek varlık fiyatları tarafından yönlendirilen hızlı bir ekonomik genişleme dönemidir. Bir balon, emtia, hisse senedi veya gayrimenkul gibi bir varlığa olan talebin artmasıyla karakterize edilir ve bu da ilgili varlığın fiyatını yükseltir.
Daha fazla yatırımcıyı içine çektikçe büyüyen balonlar bir noktada sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Nihayetinde balon patlıyor. Peki bugüne kadar görülmüş en büyük 5 ekonomik balon hangileriydi?
Lale Balonu
1600’lerin başında Hollanda’yı etkileyen ve lale soğanı fiyatlarına dayanan bir balondu. O dönemde lale, Avrupa’da güzelliği nedeniyle büyük hayranlık uyandıran yepyeni, egzotik bir çiçekti. Lale fiyatları talepteki hızlı artış nedeniyle hızla yükseldi. Fiyatlar düşmeden önce artan talep lale soğanlarının fiyatını akıl almaz seviyelere ulaştırdı. Balon patladığında laleye yatırım yapan birçok tüccar servetini aniden kaybetti.
Güney Denizi Balonu (1720)
Güney Denizi balonu olarak bilinen spekülatif dönem 1700’lerin başında İngiltere’de gelişti ve Güney Amerika ile ticaret tekeli verilen Güney Denizi Şirketi’ne dayanıyordu. Şirketin hisseleri spekülatif biçimde arttı. Balon 1720’de patladığında, şirketin hisse senetlerinin değeri hızla düştü. Birçok yatırımcı tüm parasını kaybetti ve bu durum yaygın bir yoksulluk ve işsizlikle sonuçlandı. Bu aynı zamanda modern ekonominin ilk finansal krizi olarak bilinir.
Demiryolu Çılgınlığı (1845-1847)
Büyük Britanya’daki demiryolu sektörünün önemli bir büyüme yaşadığı bir dönemde bu alandaki hisse senetleri büyük talep gördü. Balonlarda hep anlatı bu şekilde bir şey büyük talep görür ve balon şişmeye başlar. Kısa bir ara verelim ve kripto paraları düşünelim. Kripto paralar yaklaşık 14 yıldır hayatımızın içinde ve Bitcoin binlerce kez hasta olarak tanımlandı. Ancak 4 yıllık döngülerde hep ATH seviyesini yukarı yönlü revize etti. Talepteki düşüş ayı piyasalarını getirse de onu tamamen tarihten silemedi. Daha da önemlisi çok daha büyük talep görmesini neden oldu. O halde kripto paraları bir bütün olarak balon şeklinde tanımlamak ne denli insaflı?
Demiryolu çılgınlığı, çok para kaybeden varlıklı insanlar ve bankalar da dahil olmak üzere birçok yatırımcı için ciddi mali kayıplarla sonuçlandı. Demiryolu hisselerine daha az talep olduğu için tüketiciler daha az harcama yaptı ve bu da tüm ekonomi üzerinde zararlı bir etki yarattı. Takip eden yıllarda, demiryolu çılgınlığından kaynaklanan mali kayıpların bir sonucu olarak spekülatif yatırımlar azaldı ve bu da borsaya olan güvende genel bir düşüşe katkıda bulundu.
1929 Borsa Çöküşü
Büyük Buhran, dünya ekonomisinin gelişiminde bir dönüm noktası olan 1929 borsa çöküşüyle başladı. Buhran, küresel ekonomi üzerinde geniş kapsamlı ve kalıcı etkileri olan dünya çapında uzun süreli bir ekonomik gerilemeydi. On yıldan fazla süren spekülatif borsa balonu geleceğe dönük aşırı iyimserlikle besleniyordu. Balon 29 Ekim 1929’da patlamış, borsa büyük bir çöküşe sürüklenmiş ve ilgili herkes için önemli mali kayıplara yol açmıştır. Dow Jones Endüstriyel Ortalaması (DJIA), genellikle “Kara Salı” olarak anılan o gün değerinin yaklaşık %25’ini kaybetmişti.
Dot-com balonu (1995-2000)
Bu balonun en büyük aktörlerinden biri Michael Saylor’dur. Kripto paralarla ilgileniyor olması birçok büyük finans uzmanının bu sektörü dot-com balonuyla aynı kefeye koymasını sağladı. 1990’ların sonlarında ve 2000’lerin başlarında internetin yaygınlaşmasıyla büyüyen balon bu alandaki hisse senetlerine devasa kazançlar getirmişti. 2000’li yılların başındaki ekonomik durgunluğun bir sebebi de bu balonun patlamasıydı.