Kripto paralara karşı negatif tavrıyla tanınan İngiltere yeni kripto para vergi düzenlemesini duyurdu. DeFi kullanıcılarını daha da fazla ilgilendiren bu gelişme stake ile pasif gelir hedefleyen İngiltere vatandaşlarını olumsuz etkileyecek. Peki düzenlemenin detayları neler?
İngiltere Kripto Para Vergi Düzenlemesi
Merkezi olmayan finans (DeFi) yoluyla tokenlerin ödünç verilmesi/stake edilmesi sürekli gelişen bir alandır. Bu nedenle bir borç verenin/likidite sağlayıcısının faaliyetlerinden bir getiri elde ettiği tüm koşulları ve bu getirinin niteliğini belirlemek mümkün değildir. İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi bu sebepten bazı yol gösterici ilkeler belirledi.
Getirinin borç verenin/likidite sağlayıcısının elinde gelir niteliğinde olup olmadığını veya getirinin sermaye niteliğinde olup olmadığını belirlemeniz gerekecektir. Yani, borç veren/likidite sağlayıcı tarafından borç alan/DeFi borç verme platformuna bir hizmet sağlayarak mı kazanıldı, yoksa borç veren/likidite sağlayıcıya ait bir varlığın sermaye büyümesinden mi elde edildi?
Çeşitli işletim modelleri nedeniyle, cevap her zaman net olmayabilir. Aşağıda, iadenin niteliğini belirlemeye yardımcı olacak faktörlerin bir listesi bulunmaktadır:
- Borç veren/likidite sağlayıcı tarafından alınacak iadenin sözleşmenin yapıldığı tarihte bilinip bilinmediği. Alınacak iade kararlaştırıldıysa, örneğin yıllık %5, bu bir gelir makbuzu anlamına gelir. Alınacak getiri bilinmiyorsa ve spekülatifse (ve faaliyetten zararla sonuçlanabiliyorsa), bu bir sermaye girişini gösterir.
- Getiri, bir sermaye varlığının elden çıkarılması yoluyla gerçekleşirse, bu bir sermaye girişini gösterir. İade, borçlu/DeFi ödünç verme platformu tarafından borç verene/likidite sağlayıcısına ödenirse, bu bir gelir makbuzu anlamına gelir.
- Getirinin ödünç verme/stake etme süresi boyunca periyodik olarak ödenip ödenmediği veya anaparanın geri ödenmesi üzerine ödenip ödenmediği. Tek seferlik bir ödemenin sermaye niteliğine sahip olması daha olasıyken, yinelenen bir ödemenin gelir niteliğine sahip olması daha olasıdır.
Örneğin, bir borçlu, borçlanma süresi boyunca borç verene anaparanın yıllık %5’ini ödemeyi kabul edebilir. Bu durumda, bir hizmetin sağlanması karşılığında borç veren tarafından iade alınır. Faiz, özet olarak, para kullanımının karşılığı olarak tanımlanabiliyorsa, o zaman analojiyle borç veren/likidite sağlayıcı tarafından alınan getiri benzer şekilde jetonların kullanımı için tazminat olarak düşünülebilir. Sonuç olarak, bu gibi durumlarda, para veya döviz cinsinden ödenmemesine bakılmaksızın getirinin faize benzer nitelikte olması beklenir. Doğal olarak vergilendirilir.
İngiltere’de gelir vergisi %10’dan başlamaktadır. İkinci dilim ise 1500 sterlinden fazla yıllık kazanç elde edenleri kapsar ve %23’dür.
Türkiye Kripto Para Düzenlemesi
Kripto paralarla alakalı yapılan düzenlemelerin kullanıcıları ilgilendiren en önemli bölümü vergilendirmedir. Türkiye’deki düzenleyicilerin halen bu konuda nasıl bir çalışma yaptığı ve neyi hedeflediği muamma ancak DeFi stake gelirlerinin vergilendirilmesiyle alakalı bölümde, İngiltere’nin modeli dikkate alınabilir.
Peki DeFi erişimini sağlayan merkezi olmayan cüzdanların anonimliği nasıl aşılacak? ABD’nin de üzerinde çalıştığı bir düzenleme bu cüzdanların ilgili devlet organlarına bildirilmesini hedefliyor. Benzer bir çalışmayı Türkiye’deki düzenleyiciler de yapabilir. Yani MetaMask ve Phantom cüzdan sahipleri bu adreslerini kullandıkları regüle edilmiş borsalara ve GİB gibi kurumlara bildirmek zorunda kalabilir. Peki ama neden bildirilsin? Evet, mantıklı bir soru yani en azından merkezi olmayan ve KYC’si bulunmayan cüzdanlardan borsa hesaplarına kripto transferleri resmi olarak yasaklanmazsa bildirmemenin bir manası olmayacaktır. İşte burada da geçmişe dönük inceleme, yasaları ihlal gibi bazı detaylar ortaya çıkıyor.