Kripto para piyasasında büyük yankı uyandıran Ripple $2.39 davası sona yaklaşırken, sektör oyuncuları ve yatırımcılar gelişmeleri dikkatle takip ediyor. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Ripple arasındaki hukuki süreç, şirketin gelecekteki hamleleri açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Olası bir olumlu sonuç, hem XRP’nin piyasa konumunu güçlendirebilir hem de Ripple’ın iş ortaklıklarında yeni kapılar açabilir.
Ripple Halka Arz ve Yatırım Planları Üzerinde Duruyor
Davanın tamamlanmasının ardından Ripple’ın halka arz planlarını hızlandırması bekleniyor. Uzmanlar, şirketin son dönemde yaptığı hisse geri alımlarıyla değerini 11.3 milyar dolara çıkardığını ve bunun yeni yatırım fırsatlarını beraberinde getirebileceğini belirtiyor. Halka arz, Ripple’ın finansal gücünü artırarak daha geniş çaplı projelere yönelmesine olanak tanıyabilir.
Yatırımcılar, olası bir borsa kotasyonu ile XRP’nin benimsenme oranının artabileceğine dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra, şirketin büyüme stratejileri kapsamında fonlarını daha verimli kullanarak bankacılık sektöründeki varlığını genişletebileceği öngörülüyor. Büyük finans kuruluşlarıyla iş birliklerinin hızlanması, Ripple ekosistemine olan güveni artırabilir.
Bankalar ve CBDC Projeleri Önem Kazanıyor
Ripple, halihazırda 300’den fazla bankacılık ortağıyla faaliyet gösteriyor. Ancak davanın ardından daha büyük finans kurumlarının RippleNet’e katılabileceği ifade ediliyor. Özellikle Bank of America, American Express ve Santander gibi küresel çapta güçlü isimlerin, davanın sona ermesiyle birlikte Ripple ile iş birliklerini artırabileceği konuşuluyor.
Bunun yanı sıra, şirketin merkezi bankalarla olan dijital para projeleri de dikkat çekiyor. Ripple, bazı ülkelerle merkez bankası dijital paraları (CBDC) üzerinde çalışmalar yürütüyor. XRP Ledger tabanlı RLUSD projesinin büyümesi, şirketin bu alandaki teknolojik gelişmelerine katkı sağlayarak bankalar ve regülatörlerle olan ilişkisini güçlendirebilir.
Uzmanlar, Ripple’ın hukuki engelleri aşması durumunda finans dünyasındaki etkisini genişleteceğini ve yeni ortaklıklara daha hızlı şekilde adım atabileceğini vurguluyor. Ancak tüm bu beklentilerin netlik kazanması için davanın resmen sonuçlanması gerekiyor.