Kripto para dünyasının geçtiğimiz hafta en çok tartışılan konularından bir tanesini Telegram CEO’su Pavel Durov’un gözaltına alınması oluşturdu. Pavel bilindiği üzere geçtiğimiz hafta Fransa’da gözaltına alınmıştı. Sonrasında ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Gelişme özellikle kripto para birimi TON fiyatını etkilemiş ayrıca kripto para topluluğundan da sert tepkiler gelmişti. Konuyla ilgili olarak bir tepki de Rusya’dan geldi. Kremli sözcüsü Dmitri Peskov bugün Interfax’a bir röportaj verdi.
Rusya’dan Telegram CEO’sunun Gözaltına Alınmasıyla İlgili Açıklama
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov bugün Interfax’a verdiği bir röportajda Rus makamlarının Telegram’ı sorguladığını ancak uygulamanın kurucusu Pavel Durov’un Rusya’da tutuklanmadığını belirtti. Peskov “Bu ülkede kimse onu tutuklamadı. Tabii ki daha önce de sorgulamalar oldu” ifadelerini kullandı. Açıklama aslında Fransa’nın yaptığı uygulamaya yönelik bir tepkiydi.
Açıklama Telegram’ın terörist gruplar tarafından da kullanıldığına dair endişelerin arttığı bir dönemde geldiği için ortaya başka bir durum da çıktı. Peskov teröristlerin Telegram’ı kullanmasının araçların teröristler tarafından kullanılmasından farksız olduğunu belirtti. Fransa’ya yönelik olarak “evet teröristler Telegram ağını kullanıyor ama teröristler aynı zamanda arabaları da kullanıyor. Renault veya Citroen‘in genel müdürlerini neden tutuklamıyorlar?” diye sordu.
Pavel Durov’un Süreçteki Rolü
Pavel Durov’un bu süreçteki rolü ve durumu Telegram‘ın özgürlükçü yapısı ve kullanıcıların gizliliğine verdiği önem nedeniyle sürekli olarak tartışma konusu oldu. Ancak Kremlin bu konuyu yasal zeminde ele aldığını ve Durov’un tutuklanmasının söz konusu olmadığını vurguladı.
Fransa’nın geçen haftaki hamlesi dijital platformların denetimi ve devletlerin bu platformlara yönelik tutumu konusunda yeni tartışmalara yol açtı. Telegram dünya genelinde milyarlarca kullanıcıya sahip ve özellikle ifade özgürlüğü konusunda hassasiyet gösteren bireyler tarafından tercih ediliyor.
Fransa’nın Telegram’a yönelik tutumu sadece ülkedeki değil dünya genelindeki dijital haklar ve özgürlükler konusunda da önemli bir örnek teşkil ediyor. Fransa’nın bu konuda attığı adımların ve yapacağı açıklamaların gelecekte dijital platformlar üzerindeki devlet baskısını nasıl şekillendireceği merakla bekleniyor.