Goldman Sachs’ın küresel emtia araştırmalarından Daan Struyven, dünya genelindeki ekonomik belirsizliklerin ABD dolarının zayıflaması endişelerini artırdığını ve bunun güvenli liman olarak görülen altına olan talebi yükselttiğini belirtti. Bu değerlendirme, özellikle ABD Başkanı’nın uyguladığı ek gümrük vergileri ortamında yatırımcıların ve merkez bankalarının altına yönelmesinin etkilerini yansıtmaktadır.
Ekonomik Belirsizlik ve Altın Fiyatları
Uzman görüşüne göre, küresel ekonomideki belirsizlik ve riskler bazı varlıklarda düşüşe neden olurken, altın gibi güvenli varlıklara olan ilgiyi artırdı. Daan Struyven, piyasa koşullarının daha önce görülmeyen bir temkinlilikle altın fiyatlarını desteklediğini ifade etti.
Daan Struyven: “Belirsizlik ve riskler, ABD ekonomisinde aşağı yönlü baskılar yaratıyor. Bu durum bazı sektörlerde düşüşe, altına ise ciddi alımlara yol açıyor.”
Yatırımcıların Altın Alımları
Yatırımcılar ve merkez bankaları, mevcut belirsizlik ortamında portföylerini çeşitlendirme amacıyla altına yöneliyorlar. Küresel ölçekte, özellikle ABD doları ve hazine bonolarının güvenli olmadığına dair endişeler artarken, altının güvenli liman olarak tercih edilmesinin arkasında benzer bir gerekçe bulunmaktadır.
Struyven, altının ons fiyatının bu yıl 3.100-3.300 dolar arasında seyredeceğini öngörürken, piyasalarda pozisyonların daha netleştiğini sözlerine ekledi. Piyasa katılımcılarının temkinli yaklaşımı, spekülatif hareketliliğin azalmasına rağmen yatırım talebinde önemli artışlara neden oldu.
Verilere göre, son dönemde ETF yatırımcılarının altın talebinde önemli artışlar yaşanmış ve merkez bankalarının alımları rekor seviyelere ulaşmıştır. Bu gelişmeler, dijital ortamlarda izlenebilen küresel trendleri de yansıttığı gibi, uzun vadeli ekonomik belirsizlik endişelerini de artırmaktadır.
Piyasa açıkladığı rakamlarda, altının ons fiyatı yazım esnasında yaklaşık 2.994 dolardan işlem görmekte olup, uzmanlar bu seviyelerin üzerinde seyreden yükseliş trendinin devam edebileceğini belirtmektedir. Yatırımcı hareketleri, ekonomik risklerin ve kurumsal alımların piyasadaki dengeyi nasıl şekillendirdiğinin izlenmesi açısından önemli ipuçları sunmaktadır.