Dünyaca ünlü meşrubat şirketi Coca-Cola ile Birleşik Devletler Dışişleri Bakanlığı blockchain teknolojisine dayanan bir proje başlatmak için bir araya geliyor. Üç büyük şirketin daha katılacağı proje dünya genelindeki işçilerin kayıt altına alınmasını hedefliyor.
Uluslararası İşçi Organizasyonu tarafından kamuoyuna duyurulan verilere göre dünya genelinde zorla çalıştırılan işçilerin sayıları 25 milyonu geçiyor. Oldukça zor şartlar altında çalışmaya zorlanan bu işçilerin %47’lik bir kısmı ise Asya-Pasifik bölgesinde yer alıyor.
Dünya genelinde faaliyetlerini sürdüren büyük meşrubat şirketlerine şeker kamışı elde ettikleri ülkelerin düzenleyici kuruluşları tarafından zorla çalıştırılan işçiler konusunda baskı yapılıyordu. Düzenleyici kuruluşlar bu şirketlere ülkelerinde zorla çalıştırılan işçiler konusu üzerinde durmaları hususunda çağrıda bulundu. Dünya genelindeki işçilerin sahip oldukları hakları gözeten bir organizasyon olarak bilinen KnowTheChain çoğu yiyecek ve içecek şirketinin zorla çalıştırılan işçiler konusunda üzerilerine düşeni yapmakta yetersiz kaldıklarına işaret eden bir çalışmayı geçtiğimiz yıl yayınlamıştı.
Zorla çalıştırılan işçilerin önüne geçilmesi için hazırlanan yeni proje blockchain teknolojisi tarafından sunulan doğrulama özelliğini kullanmayı amaçlıyor. Üstelik blockchain’in getirdiği dijital noter kabiliyeti sayesinde işçilerin ve işçilere ait sözleşmelerin güvenli bir şekilde kayıt altına alınabilmesine olanak sağlanacak. Böylece dünya genelinde zorla ve kötü şartlarda çalıştırılan işçilerin sayısı giderek azalacak.
Coca-Cola’nın işyeri hakları savunucusu Brent Wilton bir parçası olmayı hedefledikleri blockchain temelli bu projeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Wilton gerçekleştirdiği açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
“Tedarik zincirimiz kapsamındaki işçilerin sözleşmeleriyle ilgili doğrulama sürecinin etkililiği ve şeffaflığını daha da artıracak bu projenin öncüleriyle ortaklık ediyoruz.”
Öte yandan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı proje hakkında olumlu yönde açıklamalarda bulundu. Bakanlık bu projenin dünya genelinde zorla çalıştırılan işçilerin haklarını gözetmek için gerçekleştirilen ve blockchain teknolojisine dayanan ilk proje olma özelliğini elinde bulundurduğunu belirtti. Üstelik bakanlık blokchain teknolojisinin sosyal toplumun gelişimi için iyi bir yardımcı araç olduğunun altını çizdi. Bu tür haberler blockchain teknolojisinin mevcut kullanım alanlarının giderek daha da geniş bir hale geldiği anlamına geliyor.