İnternet için büyük bir dönüşümün başlamasına neden olan ChatGPT lansmanı kripto paraları da önemli ölçüde etkiledi. Her alanda yapay zekanın getireceği ciddi faydalar var ve akıllı otomasyonlar ekonomi için de dönüm noktası olabilir. Ancak her büyük dönüşüm gibi bu da riskleri beraberinde getiriyor. Son rapor bölgesel ayrımcılığı gözler önüne seriyor.
Yapay Zeka Bölgesel Ayrımcılık
Amerika Birleşik Devletleri’nde bir üniversite olan Virginia Tech, yapay zeka (AI) aracı ChatGPT için kapsamlı bir rapor yayınladı. Rapora göre yapay zeka chat botu farklı bölgelerde farklı çıktılar veriyor ve bu farklılıklar bölgesel ayrımcılığı vurguluyor.
Virginia Tech’ten araştırmacılar ChatGPT’nin çevresel adalet sorunlarına ilişkin yöneltilen bilgi taleplerine bölgesel sınırlamalar dahilinde cevaplar aldı. Kayda değer bilgilerin büyük ve yoğun nüfuslu eyaletlerde daha kolay erişilebilir oluşu başka soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
“Idaho ve New Hampshire gibi kırsal eyaletlerde, nüfusun yüzde 90’ından fazlası yerel spesifik bilgi alamıyor”.
Virginia Tech Coğrafya Bölümü’nden Kim isimli bir öğretim görevlisinin önyargılar keşfedildikçe daha fazla araştırma yapılması gerektiği yönündeki çağrısına da yer verildi.
“Daha fazla çalışmaya ihtiyaç olsa da bulgularımız ChatGPT modelinde coğrafi önyargıların mevcut olduğunu ortaya koyuyor”.
ChatGPT ve Eşitlik
Kapsamlı araştırmalar ChatGPT tarafından sergilenen siyasi ön yargılar bir yana bölgesel olarak farklı çıktıları da gözler önüne seriyor. Bu durum ABD içindeki farklı bölgelerde böyleyken küresel ölçekte daha keskin farklılıklara yol açabilir.
Yapay zeka dil modelinden eşit ölçüde yararlanamayan kullanıcılar ve belli bölgelerin daha iyi kullanım deneyimine ulaşabiliyor oluşu endişe verici. Nitekim bu bölgesel ayrımcılık ilerleyen süreçte yanlış bilginin kasıtlı olarak bazı bölgelerde yayılmasına da yol açabilir.
Birleşik Krallık ve Brezilya’dan araştırmacılar 25 Ağustos tarihinde ChatGPT gibi büyük dil modellerinin (LLM’ler) okuyucuları yanlış yönlendirebilecek hatalar ve önyargılar içeren çıktılar verdiğini ortaya çıkarmıştı.
Bu durum internetteki yanlış bilgileri doğru biçimde süzgeçten geçiremeyen dil modellerine dair endişeleri besliyor.