Castle Island Ventures’ın ortağı ve Coinmetrics.io’nun kurucusu Nic Carter, Bitcoin teknolojisine bağlı sürekli değişen öyküleri incelediği bir çalışma yayımladı.
Carter ve araştırmacılarından biri olan Hasufly, Bitcoin’in ne olması gerektiğine dair toplumdan türeyen vizyonları ve bu vizyonların zaman içinde nasıl değiştiğini inceledi. Bunun için yıllar boyunca sürekli bu vizyonların dile getirildiği Bitcointalk.org’dan yüzlerce veri topladılar.
Sürekli değişen Bitcoin hikayeleri
Eğer uzun süredir kripto para dünyasını takip ediyorsanız, topluluğun anlattığı hikayelerin ve Bitcoin vizyonunun yıllar içinde çok fazla değiştiğini fark etmişsinizdir. Örneğin Bitcoin’in ilk günlerinde bu teknolojinin mevcut bankacılık kartellerini ortadan kaldıracağı ve devletin gücünü yerle bir etmesi bekleniyordu. En azından Bitcoin’in ilk savunucuları ve hacker’lar böyle söylüyordu. Ancak günümüzde bu yaklaşım neredeyse tamamen değişti. Artık Bitcoin taraftarları merkez bankalarının Bitcoin’i kabul etmesini ve hükümetlerin kripto para kullanımlarını düzenlemesini istiyor. Yani artık Bitcoin “meşru” olsun istiyorlar. Ayrıca bazı insanlar Bitcoin’in altın gibi bir değer saklama aracı olduğunu düşünürken, bazıları hızlı ve ucuz transfer aracı olması gerektiğine inanıyor.
Nic Carter bu konuyu araştırdıktan sonra, kendi vizyonlarını Bitcoin protokolüne dahil eden bireylerden ve gruplardan kaynaklanan sürekli değişen yaklaşımların iyi belgelenmiş bir dokümanını yayımladı. Carter ve yardımcısı Hasufly son on yılda Bitcointalk.org forumunda yer alan sohbetlerden elde ettikleri verileri kullandı. Carter bu sohbetlerden sonra ortaya çıkan çalışmasında, “Bitcoin topluluğunun en kalıcı çatışması belki de Bitcoin’in ne olması gerektiğine dair karşıt görüşlerden kaynaklanıyor.” açıklamasını yapıyor ve şunları ekliyor:
Gerçek bir liderin yokluğunda Bitcoin savunucuları, Satoshi’nin Bitcoin için gerçekten ne istediğini bulmak amacıyla ilk Bitcoin protokolüne ve ilk forum yazışmalarına başvuruyor. Bu, Amerika Yüksek Mahkemesi’nin davalarda Anayasa’ya başvurmasından ve eski deneyimleri güncel davalara uygulamasından farklı bir durum değil.
İzole ve uyumsuz vizyonlar
Carter ve Hasufly’ın araştırması Bitcoin yaklaşımlarını aşağıdaki yedi bölüme ayırıyor:
- Güvenilir e-nakit fikri
- Ucuz eşten eşe ödeme ağı (Cheap p2p payments network)
- Denetime dayanıklı dijital altın (Censorship-resistant digital gold)
- Gizli ve anonim darknet para birimi (Private and anonymous darknet currency)
- Kripto para endüstrisi için rezerv para birimi
- Programlanabilir ortak kullanımlı veri tabanı
- Bağımsız bir finansal varlık (Uncorrelated financial asset)
Bu yaklaşımların her biri değerlendirildikten sonra, her bir yaklaşımın zaman içindeki popülerlerini gösteren bir grafik oluşturuldu.
Öte yandan Carter, “tamamen karşıt” gibi görünen bazı yaklaşımları bu bölümlerden soyutlayarak çalışmayı daha da ileri taşıyor. Bunun bir örneğini, dijital altın ve P2P ucuz ödeme ağı karşıtlığında görüyoruz. Bu iki düşünce Bitcoin topluluğunu, 2017 yılının Ağustos ayında neredeyse tamamen ikiye böldü. Ayrıca Carter’a göre Bitcoin protokolünün özel anonim vizyonu, birçok birey tarafından desteklenen şeffaf Blockchain yaklaşımından çok farklı…
Carter, “Bitcoin’in anonim ve akılcı vizyonu, popüler olan finansal şeffaf versiyon ile bir şekilde çelişiyor. Bitcoin’in finansal varlık olarak tanınmasını isteye bireyler AML/KYC kurallarına uygun bir Bitcoin olmasını istiyor. Dolayısıyla mahremiyete ve değiştirilebilirliğe daha az önem veriyorlar.” açıklamasını yapıyor.
Araştırma yeni verilere göre eski yaklaşımların değişmesinin uygun olduğunu söylüyor
Araştırmacılar, eski forum gönderilerine kendi yorumlarını katarak bu analizleri yaptıklarının farkında. Carter, eğer başka birisi onlara farklı bir metrik önerecekse daha iyi analizler için buna açık olduklarını dile getiriyor.
Carter “Analizlerimizin kesinlikle doğru olduğunu iddia etmiyoruz. Bunun yerine Bitcoin tutkunlarını mutlakıyetten uzaklaştırmaya ve Bitcoin topluluğundaki büyük yaklaşımların zaman içinde değiştiğini kabul etmeye çalışıyoruz. Ayrıca yeni verilere göre analizlerimizi değiştirmemizin de hiçbir sakıncası olmayacaktır.” sözleriyle araştırma metnini sonlandırıyor.