Listedeki en şaşırtıcı isim olan ve birinci sırada yer alan Bank of America, aslında bütün kripto paraların savunduğu şeyin antitezini temsil ediyor.
Bitcoin Patentleri Giderek Artıyor
Bitcoin Patent Raporu’na göre, ilk blok olan genesis blok kazıldığı günden bugüne, konuyla ilgili 2.000’den fazla patent başvurusu yapıldı. Kripto paraların ilk yıllarında bu sayı, yılda 50’yi bile bulamazken, 2016 yılından itibaren patent başvurularında bir patlama yaşandı. En başından beri Blockhain’e ilgisi olan BitFlyer ve IBM gibi şirketlerin, patent başvurusu konusunda ilk onda olması zaten bekleniyordu. Ancak bilgisayar devinin kripto paralar ile ilgili kayda geçmiş 34 patent başvurusu bulunurken, Güney Koreli Coinplug, 39 başvuru ile listede üçüncü sırada yer aldı.
Kripto paralarla açıkça ilgilenmeyen ya da son teknoloji ürünlerine ilgisi bulunmayan bazı şirketlerin ise patent sıralamasında yer almaları şaşırtıcıydı. Örneğin Mastercard’ın dijital ödeme sistemlerine ilgi duyması olağan olsa da kripto paralarla ilgili patent sıralamasında 21 başvuru ile dokuzuncu sırada yer almaları sürpriz oldu. Ancak en büyük sürpriz, en az 45 patent başvurusuyla ilk sırada yer alan Bank of America’dan geldi. Bunu yanında geçtiğimiz yıl, kripto para ile ilgili 1250 tane patent başvurusu yapıldı. Yani büyük şirketler Bitcoin’in büyük potansiyelini görmeye başladı.
Patent sıralamasında ilk onda yer alan şirketler ve patent başvuru sayıları ise şu şekilde;
Yeniliğe Teşvik mi? Yoksa Boğucu Rekabet mi?
Patentler, sahiplerinin fikri mülkiyet haklarını koruyan bir araç olarak tasarlanmış olsalar da, patent başvurularının yeniliği engellediğini ve kaynakların boşa kullanılmasına sebebiyet verdiğini düşünen bir kesim de mevcut. Örneğin büyük şirketler çok kapsamlı patent başvurularında bulunabilir ve kazanılan haklara müdahale edilmesini önlemek için güçlü avukatlarla çalışabilir. Buna karşı, internet ortamını, kriptografik araç geliştiricileri ve gelecekteki kripto paralar için daha iyi bir yer haline getirmeye çalışan kişiler, hiçbir zaman patentleri tercih etmedi.
Herhangi bir kişi ya da şirket çok sayıda patent başvurusunda bulunabilir. Ancak bir kurumun, aynı konuda, çok sayıda patent başvurusunda bulunması, o alanda uzman olduğu anlamına gelmez.
Bunun yanı sıra Bitcoin’in ilk geliştiricileri, yarattıkları kodları merkezileştirilmiş veri tabanlarında saklamak için patent başvurularında bulunmaktan çok devrimci bir teknoloji yaratmakla ilgileniyorlardı.
Kripto paranın geliştiricileri olan Satoshi Nakamoto, Gavin Andresen ve Nick Szabo gibi isimleri aklınızdan çıkarmayın. Bu kişilerin prensipleri, kar elde etme isteklerinin önüne geçti ve kendi geliştirdikleri programlara herkes ulaşabilsin diye açık kaynaklı yazılımlar tasarlayarak patent başvurusunda bulunmadılar. Bu kişilere ve tasarladıkları programlara baktığımızda gizemli olan tek şey Satoshi’nin kimliği olarak kaldı.