Enflasyondan korunmak, mal varlıklarının değerini korumak, para kazanmak, kendisinin ve ailesinin geleceğini garanti altına almak için bireyler ve yatırımcılar genellikle birçok yatırım ve değer koruma aracı kullanır. Bu yatırım araçları arasında hisse senedi, gayrimenkul, mevduat üzerindeki çeşitli faiz enstrümanları, bono, döviz, yatırım fonları, tahviller, bireysel emeklilik sistemleri ve altın başta olmak üzere değerli metaller bulunmaktadır. 10 yıl önce hayatımıza giren ve son zamanlarda çokça konuşulan Bitcoin ve kripto paralar ise geleneksel finans sistemine yatırım ve değer korumanın yanı sıra para olarak kullanım özelliğini de katarak farklı kapılar açıyor ve yeni fırsatlar getiriyor.
Bitcoin’i içinde bulunduğumuz dijital çağa uygun bir biçimde yeni bir altın olarak değerlendirmek doğrudur; fakat Bitcoin ve Altını birbirine rakip veya alternatif olarak değerlendirmemek gerekir. Kripto para özelinde Bitcoin’i, bir finansal bir tamamlayıcı ve dengeleyici unsur olarak düşünmek daha doğru olacaktır. Çünkü birçok yönden altının yapamadığını bitcoin yapıyorken, bazı açılardan da Bitcoin altına göre dezavantaja sahip görünüyor.
Bitcoin, altının sağlayamadığı hangi avantajları yatırımcısına sağlıyor? Altın, Bitcoin’in sağlayamadığı hangi avantajları sağlıyor?
Bitcoin’in çıkarılabilecek toplam sayısı (sirkülasyonda olacak toplam adet) en başta 21 milyon olarak belirlenmiştir; fakat çıkarılabilecek altın miktarı daha karmaşık bir konudur. Dünyamızda altın miktarı giderek artmaktadır, her yıl yaklaşık toplam rezervin %1 ile 3’ü arasında altın çıkarılmaktadır. Bu nedenle kısa ve orta vadede yeni keşiflerle birlikte altının değerinde bir miktar volatilite her zaman ihtimal dahilindedir. Çıkarılacak büyük miktarlarda altın, değerinde dalgalanmalara sebep olabilir. Ama altın fiyatının uluslar üstü şirketler tarafından dengelendiği ve baskılandığı da unutulmamalıdır. Çoğu uzmana göre altın ve gümüş gibi değerli metaller uzun süredir baskılanıyor ve bugün değerlerinin çok altında işlem görüyor. Bitcoin’de ise toplam rezerv, kırmızı çizgilerle net bir şekilde belirlidir ve bunun artması söz konusu değildir. Hangi tarihler arasında ne kadar Bitcoin üretileceği, hangi süre dilimlerinde sirkülasyona dahil edileceği ve Bitcoin üretiminin ne kadar süre daha devam edeceği gibi arz sistemindeki ayrıntılar, yazılım sürecinde Bitcoin ortaya çıkartılırken yaratıcıları tarafından en başta belirlenmiştir ve bu durum %99’dan fazla kesinlikte bugün halen devam etmektedir.
En kötü senaryolarda, örneğin bir savaş durumunda Bitcoin’i nakite çevirmek altından çok daha zor olabilir. Bitcoin internete dayalı olduğundan ve fiziksel olarak depolanamadığından dolayı aniden internet veya elektrik kesildiğinde (internet ve elektriğin olmadığı bu senaryolar için Bitcoin transferi üzerinde çalışmalar yapılmasına rağmen) tüm varlıklara ulaşılamayacak bir durum ortaya çıkabilir. Altın bin yıllardır değerli bir varlık olarak kullanıldığı için buna benzer tüm kötü senaryolarda Bitcoin’e karşı her zaman avantajlı olacaktır.
Altının; depolama, taşıma ve güvenlik gibi birçok açıdan maliyeti bulunmakla birlikte, gram olarak altını kullanmak nispeten kolay olsa da ölçeklenebilirlik açısından uygun olmadığı için alışverişlerde, para transferlerinde veya fiziksel harcamalarda kullanımı oldukça zordur. Buna karşın Bitcoin doğru kullanılırsa harcama, depolama ve güvenlik maliyetleri yok denecek kadar az ve günlük hayattaki kullanımı altına kıyasla daha kolaydır. Ayrıca milyonlarca hatta milyarlarca dolar değerindeki Bitcoin’i akıllı cep telefonları veya tablet bilgisayarda her an yanınızda olacak şekilde taşıyabilirsiniz. Altın açısından değerlendirildiğinde bu pek mümkün olmayacaktır.
Altın uzun süredir insanoğlu için vazgeçilmez olmuştur. En bilindik özelliğiyle aksesuar ve yatırım aracı olarak kullanılmakla birlikte birçok ürün için hammadde olarak da kullanılıyor. Örneğin; askeri endüstri ve sanayinde, elektrik/elektronik, diş hekimliği, kimya sanayi, tekstil sanayi ve uzay endüstrisinde de hammadde olarak kullanılmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, günümüzde altının yerine hammadde olarak yeni metaller kullanılmaya başlansa da uzun bir süre daha altın bu anlamda ilgi odağı olmaya devam edecek.
Yukarı bahsedilenlerden görüleceği gibi Altın ve Bitcoin birbirini tamamlar niteliktedir ve birinin öne çıktığını söylemek kolay değildir. Büyük olasılıkla uzun bir süre daha Bitcoin ve kripto paraları konuşuyor olacağız ve bu tür karşılaştırmalar yapıp yeni teoriler üreteceğiz. Küresel olarak benimsenmesi yavaş yavaş kendini hissettirse de genel kabulü için daha uzun bir yol var ve tabi ki toplum ve topluluklar buna karar verecek; fakat şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Bitcoin şimdiye kadar gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor.
Bitcoin bir ‘store of value’ (değer saklama aracı) mıdır?
Dünya üzerindeki birçok birey ve yatırımcı için altın, ülkelerin iç veya dış sebeplerle etkilenen ekonomilerinden veya küresel kriz kaynaklı değer dalgalanmalarına karşın en büyük koruyucudur. Yüzyıllardır ülkelerin para birimleri ve bu paraların satın alma gücü sürekli olarak değer kaybetmesine karşın altın sığınılacak bir liman olmuştur. Aynı şekilde Bitcoin de son yıllarda itibari para birimlerine karşın sürekli bir biçimde değer kazanarak “store of value” yani değer saklama aracı olarak kendini ispatlamıştır.
Küçük bir örnekle bunu kanıtlayabiliriz. Bitcoin’in ilk çıktığı yıllardan bu zamana kadar olan fiyat grafiğine bakıldığında çok enteresan şeyler görürüz. 2010 yıllından bu zamana bakıldığında 1 doların yüzde birinin altında başlayan Bitcoin değeri, bugün 10,000 dolar civarında. Tüm zamanların en yüksek değeri ise 19,750 dolar olarak kayıtlara geçmiştir. Bugünkü yaklaşık 10,000 dolarlık fiyatı baz alırsak, Bitcoin’in ilk günlerindeki fiyatına oranla yaklaşık 1,000,000 (bir milyon) kat arttığını görebiliriz. Bu, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir değer artışı, klasikleşmiş bir ifadeyle söylersek, 2010 yılında 1 dolarlık Bitcoin alsaydınız ve bunu bir değer saklama aracı olarak görseydiniz, bu Bitcoin’lerin değeri şu anda 1,000,000 dolar olurdu.
Store of value kavramının 5, 10, 20 yıl ve üzeri gibi uzun vade ve süreleri ifade ettiğini ve satın alma gücünü korumaya çalıştığını düşünürsek ve Bitcoin’in sınırlı miktardaki arzını eklersek bu durumda kim ya da kimler Bitcoin’in bir store of value olmadığını söyleyebilir ki.. Tam aksine Store of value kavramı Bitcoin’in en güçlü yanıdır.
10,000 dolardan Bitcoin satın alan biri için store of value kavramı ne kadar gerçekçidir? Gelecekte Bitcoin’i neler bekliyor?
Herkesin, Bitcoin fiyatı çok düşük olduğu yıllar olan 2010 veya 2011’de Bitcoin’i bilmesi ve kullanması zaten mümkün değildi. Bugün milyonlarca kişi Bitcoin’i ilk kez 2013’te 1,000 dolar üstünü gördüğünde veya 2017 sonunda 20,000 dolara yaklaştığında duydu. Fakat geçtiğimiz 10 yılda Bitcoin’in ilk ortaya çıkışından bu yana farklı fiyat ve değerlerden milyonlarca kişi Bitcoin aldı, sattı ve yatırım yaptı. En doğru hangi noktadan alınır bunu bilmemiz mümkün değil; fakat şu nokta kesin ki, hangi fiyattan girilirse girilsin uzun vade bekleyenler ve sabredenler her zaman pozitif karşılığını aldı.
Fiyat ve değerleri bir kenara bırakarak her şeyin ötesinde düşünüldüğünde Bitcoin’in, yeni dijital çağa uygun küresel bir para birimi olmaya en yakın aday olduğu kesinlikle söylenebilir.