English
Español
ABD ile Çin arasında devam eden gümrük tarife çatışması, ticaret alanında yaşanan gelişmelerin kripto para madenciliğine olan etkilerini gündeme taşıdı. İki ülke arasındaki tarifelerdeki artışın, özellikle ABD merkezli Bitcoin madenciliği şirketlerinin kullandığı ASIC (mining cihazları) üretim maliyetleri üzerinde değişikliğe neden olması bekleniyor.
ABD-Çin Arasındaki Ticaret Gerilimi
Trump son artışla birlikte Çin’e üç haneli gümrük vergisi getirirken onu yalnızlaştırmaya da çalışıyor. Birkaç gündür AB ve üye ülkelerden Çin ile yakınlaşma minvalinde açıklamalar gördük. Şimdiyse ABD misilleme yapmayan ülkeler için tarifeleri pazarlık süresi boyunca (90 gün) %10’a düşüreceğini açıkladı.
Çin ile uzlaşmak istediğini söylese de Çin tarafından gelen açıklamalara baktığımızda kabul edilmesi güç talepler burada sonuç alınması ihtimalini düşürüyor.
Bitcoin Madenciliği ve ASIC Üretimi
Tarife artışının, Çin menşeli ASIC üretimine yönelik maliyetlerde artışa yol açması bekleniyor. Bu durum, ABD merkezli Bitcoin madenciliği şirketlerinin rekabet gücünü etkileyebileceği gibi, madencilik ekosisteminin daha dengeli bir yapıya kavuşmasına da yol açabilir. Piyasada ASIC maliyetlerinin yükselmesi, diğer ülkelerdeki madencilik operasyonlarının maliyet avantajı elde etmesine neden olabilir.
Bitcoin ağının güvenliği ve sansüre direnç özelliğinin, hashrate’in küresel olarak dağıtılmasına bağlı. Eğer hashrate tek bir ülke veya bölge tarafından aşırı şekilde kontrol edilirse, ağın merkeziyetsiz yapısında zararlar meydana gelebileceği ifade ediliyor. Bu bağlamda, çeşitli ülkelerin madencilik faaliyetlerine yatırım yapması, ağın dengesini koruyabilmesi açısından olumlu görülüyor.
Troy Cross, “Bir ülke Bitcoin hashrate’inin büyük kısmını kontrol ederse, ağın sansür direnci tehlikeye girebilir” diyerek konunun önemine dikkat çekti.
ABD’nin yaklaşık %50’nin üzerinde bir hashrate’e sahip. Çin’in tarife artışını uygulamaya koyması, ABD merkezli madencilik şirketlerinin rekabet gücünü azaltabilirken, diğer ülkelerin madencilik faaliyetlerinin desteklenmesine zemin hazırlayabilir. Bu gelişmeler, ağın daha da dağıtık hale gelmesine olanak tanıyabilir.
Durum, uluslararası ticaret ve inovasyon alanında yeni düzenlemelerin yapılmasına zemin hazırlayabilir. Elde edilen veriler ve piyasa tepkileri, ilerleyen süreçte farklı sonuçlar doğurabilir. Gelişmelerin sonuçları, aktörlerin uyum sağlama yetenekleriyle belirlenebileceği değerlendiriliyor.
