Kripto paraların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden bir tanesi sanal ortamda oluşturulması ve hacker saldırılarına karşı sigorta eden bir kurumun henüz bulunmaması nedeniyle güvensizlik oluşturmasıdır. Nitekim pek çok kripto para borsası hackerların saldırısına maruz kalmış ve bu yolla on milyonlarca dolar değerinde kripto para çalınmıştır.
2009 yılında hayatımıza giren ve en değersiz döneminde kendisine yatırım yapanları şu an dünyanın en zenginleri haline getiren Bitcoin başta olmak üzere iki bine yakın kripto para bulunmaktadır. Bu rakam her gün giderek artmaktadır. Ancak Bitcoin’in ilerleyen yıllarda değerinin yükselerek yoluna devam edeceği bunun yanında diğer binlerce kripto para çeşidinin ise büyük çoğunluğunun iflas bayrağını çekeceği düşünülmektedir. Nitekim kripto para türleri içerisinde en değerli olan ve en fazla gelecek vaat eden ise ilk olan Bitcoin’dir.
Kripto paraların kendisiyle birlikte yakın gelecekte tüm ticari hayata entegre olacağı ve devletlerinde kendi mevzuatını kripto paralar çerçevesinde dizayn edeceği düşünülmektedir. Nitekim böyle olması da en doğru olan yoldur. Çünkü kripto paraların başta yatırım aracı olarak kullanımı arttıkça ve bu paralar üzerinden ciddi kazançlar elde edildikçe devletin bu alanda vergi kaybına uğraması kaçınılmazdır.
Şu an Japonya ve Hindistan gibi ülkeler kripto paraları vergilendirme mevzuatları üzerinde yoğunlaşırken, Çin gibi ülkeler kripto paraları tümüyle yasaklama yolunu seçmiştir. Amerika’nın bazı eyaletlerinde ise kripto paralarla vergi borçları ödenebilmektedir.
Aslına bakılırsa dijitalleşen dünyanın fiziki paraya olan ihtiyacının minimum düzeye indiği bilinen bir gerçek. Dünyanın teknoloji çağına girmesinden evvel ülkelerin altın rezervleriyle orantılı olarak bastırdığı kağıt para alternatifi düşünülemeyeceği için tek takas aracı olarak değerlendiriliyordu. Oysa günümüz dünyasında son birkaç yılda piyasaya giren ve tüm dünyada nakite çevrilebilecek iki bine yakın dijital paradan bahsediyoruz. Ve kimi bankalar şimdiden kripto para firmalarıyla bu paraların ticareti için anlaşma yapmış durumda. Kaldı ki yapması da gerekiyor zaten. Toplamda 800 miyar dolar büyüklüğüne ulaşmış bir sektörü görmezden gelme riskini almak demek, yakın gelecekte finans şirketlerinin karlarından milyarlarca liranın erimesi demektir.
Kripto paraların güvenliği açısından ülkemizde henüz spesifik bir düzenleme bulunmamasına karşın Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bilişim suçlarına ilişkin hükümler bu alanda uygulama bulabilir. Örnek vermek gerekirse TCK madde 243: (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuk aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir. (3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Madde 244: (2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
Yukarıda değinilen kanun maddelerinin kripto para hırsızlığı açısından yorumlamak mümkündür. Kripto paraları elde etmek amacıyla dolandırıcılık veya başka bir suçun işlenmesi halinde ayrıca o fiil nedeniyle failin ceza almasının önünde yasal bir engel yoktur.
Ayrıca Çin geçtiğimiz yıl sanal ortamda işlenen suçların sanal ortamda oluşturulan mahkemeler tarafından cezalandırılmasını sağlayan yargı sistemini dünyada ilk defa faaliyete geçirmiştir. Böylece mahkemelerin iş yükünün ülke nüfusunun neredeyse tümünün kullandığı sanal ortamda işlenen suçlar nedeniyle artmaması amaçlanmaktadır.
Şimdilik sadece bir şehirde kurulan sanal ortam mahkemesinin sistemin başarılı olması halinde ülkenin diğer şehirlerinde de kurulması öngörülmektedir. Sanal ortamda yapılan yargılama ve sanal ortamda verilen cezalar dünyanın en ilkel hukuku olan ceza hukuku bağlamında devrim niteliğinde kabul edilebilir. Ayrıca günümüzde giderek yaygınlaşan alternatif çözüm yolları olan uzlaştırma, arabuluculuk veya ön ödeme gibi sistemlere ilave edilebilir.
Şimdilik yazımı burada noktalıyorum, bir başka yazımda görüşmek dileğiyle..
Yazar: Av. SERHAT KILIÇ