ABD’nin en büyük finans kuruluşlarından PNC, SEC’ye sunduğu 13F raporu kapsamında dijital varlık yatırım portföyünde yer alan Bitcoin $94,252.02 ETF’ye 67 milyon dolar değerinde maruz kalındığını bildirdi. PNC’nin 325 milyar dolar yönetim altındaki varlık büyüklüğü göz önüne alındığında, bu yatırımın piyasada önemli bir yer tuttuğu ifade ediliyor.
Artan ETF Yatırımları
Eski Sequoia Capital analisti Julian Fahrer’ın açıklamalarına göre, PNC Bitcoin ETF yatırımında son bir yıl içerisinde önemli artış yaşamıştır. Yatırımın 10 milyon dolardan 67 milyon dolara yükseltilmesi, piyasa dinamiklerinin değişimine işaret ediyor.
Julian Fahrer: “PNC Bitcoin ETF yatırımını artırdı. BlackRock IBIT tahsisatı Kasım 2024’te 92 milyon dolardan bugün 140 milyon dolara yükseldi.”
ABD’nin önde gelen diğer banka ve finans kuruluşları da bu ürünlere ilgi göstermeye başlamıştır. Wells Fargo, Morgan Stanley ve BNP Paribas gibi kurumların yanı sıra BlackRock da ETF portföyüne olan yatırımlarını artırarak, piyasada rekabet ortamını güçlendirmektedir. BlackRock’ın iShares ETF Trust fonuna yönelik yeniden yapılanma talepleri, sürecin inovatif bir boyuta geçtiğini ortaya koymuştur.
Fon sağlayıcılarının klasik nakit ödeme yönteminden ziyade doğrudan dijital varlık karşılığı ödeme yoluyla yatırımcılara hizmet verme isteği, piyasanın evrimini yansıtmaktadır. Fidelity Investments gibi diğer varlık yöneticileri de benzer yenilikçi yaklaşımlara yönelmektedir.
Sınırlı Arz ve Rekabet
Öte yandan, kripto para piyasasında günlük yaklaşık 450 adet üretilen Bitcoin’in sınırlı arzı, ETF yatırımcıları arasında yoğun rekabetin yaşanmasına neden olmaktadır. Strateji odaklı bazı şirketler, daha önce MicroStrategy olarak bilinen isim altında Bitcoin’i rezerv varlıkları arasında tutma çalışmalarına devam etmektedir.
Devlet ve federal düzeyde yapılan düzenlemeler ile piyasa koşulları değişirken, ETF fonları üzerinden gerçekleşen bu yatırımlar yatırımcı stratejilerini de çeşitlendirmektedir. Piyasanın olgunlaştığı bu süreçte, mevcut yatırımların gelecekteki değerlenme beklentileri de dikkatle izlenmektedir.
Piyasadaki bu gelişmeler, yatırımcıların daha esnek ve yenilikçi yöntemleri tercih etmesine olanak sağlamaktadır. ETF ürünlerinde yaşanan artış ve yöntemdeki değişiklikler, kısa vadeli kazançların yanı sıra uzun vadeli stratejik yaklaşımların da benimsendiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.