ABD merkezli önde gelen varlık yöneticilerinden PIMCO, Trump yönetiminin yerli sanayiyi canlandırma amacıyla uyguladığı tarifelerin doların küresel rezerv para statüsünü olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu. Yatırım notunda, bu gelişmelerin ABD tahvilleri gibi daha önce güvenli liman olarak görülen varlıkları da risk altına alabildiği belirtiliyor.
Doların Küresel Rezerv Rolü
PIMCO analistlerinin değerlendirmelerine göre, Trump yönetiminin ani politika dönüşümü, ABD varlıklarının küresel piyasadaki yerini sorgulatmaya başladı. Başkanın yürürlüğe koyduğu tarife uygulamaları ile birlikte yatırımcılar ABD varlıklarının geleceği konusunda şüpheye düşmüş durumda.
ABD dolar endeksi (DXY), bu gelişmelerin etkisiyle önemli oranda değer kaybetti. Endeks, Nisan ayında 104.18 seviyesinden 6%’lık bir düşüşle 97.92 değerine gerilerken, daha sonra toparlanıp 99.58 seviyesinde seyrini sürdürdü. Bu düşüş, 2009 yılındaki benzer bir gerilemeye işaret ettiği düşünülüyor.
Dolar Güç Kaybediyor
Tarife uygulamalarının ve ekonomik belirsizliğin artmasıyla birlikte, yatırımcılar artık ABD varlıklarına olan güvenlerini sorguluyor. Küresel sermayenin yoğunlukla ABD varlıklarından, Avrupa, Japonya, İngiltere ve gelişmekte olan ülke ihraçlı tahvillere kayabileceği öngörülüyor.
PIMCO: “ABD uzun süredir ayrıcalıklı bir konumda yer almıştır; dolar küresel rezerv para olarak önemli bir rol üstlenirken, ABD tahvilleri de tercih edilen rezerv varlık olmuştur. Ancak, bu durum sonsuza kadar zorunlu da değildir. Küresel sermaye akışlarının ABD varlıklarına yöneliminin azalması, tek bir rezerv para birimine olan bağımlılığın azalmasını gösteren çok kutuplu bir dünyanın habercisi olabilir.”
Yürürlüğe konulan %10’luk gümrük tarifesi ile beraber, ithal ürünlere uygulanan karşılıklılık prensibi de diğer ülkeleri etkilediği gözlemleniyor. Bu gelişmeler, küresel ekonomik düzenin yeniden şekillenmesi riskini artırabilir.
Uzmanlar, mevcut trendin ABD’nin uluslararası arenadaki finansal üstünlüğüne gölge düşürebileceğini belirtiyor. Yatırımcılar, portföylerinde çeşitlendirmeye gitmek amacıyla farklı piyasalara yönelmeyi tercih edebilir.
Durum, gelecekte ekonomik belirsizliklerin ve küresel sermaye akımlarındaki değişimlerin yatırım kararları üzerinde etkili olabileceğini göstermektedir. Bu gelişmeler ışığında, piyasa katılımcılarının uluslararası trendleri yakından takip etmeleri önem arz etmektedir.