Stark Chain Ethereum Blockchain’i üzerinde çalışan bir ERC-20 token’ıdır. Ancak STARK, şuanda piyasada olan tüm kripto para projelerinden hem sahip olduğu özellikler, hem de algoritma bakımından çok farklı bir proje olarak yorumlanıyor.
STARK’ın dikkat çeken iki özelliği bulunuyor. Bunlardan ilki günlük hayatta kullanılan bir bilgisayar ve bilgisayarın sürekli açık kalması ile herhangi bir yazılımsal bilgi gerekmeksizin madencilik yapılabilmesidir. İkincisi ise kripto para birimlerinin ticari hayata entegrasyon sorununu ortadan kaldıran MEMO özelliğine sahip olunmasıdır.
Aslında Stark Chain’in kullanıcıya sunduğu en büyük avantaj, herhangi bir teknik bilgiye sahip olmadan madencilik yapabilme imkanı olarak karşımıza çıkıyor. Platform kullanıcılarına 4 ana özellik sunuyor:
MEMO özelliği, kripto para ekosisteminde tokenlerin ticari entegrasyon zorluklarını ortadan kaldırıyor. Platformun açıklamalarına göre kullanıcılar borsalara coin ya da para göndermek istediklerinde hem borsalar için hem kullanıcılar için büyük uğraşlar ve prosedürler ortaya çıkıyor. Örneğin; borsalara gönderilen coin’lerde hangi kripto paranın kime ait olduğunun anlaşılabilmesi için her kullanıcıya ayrı ayrı hesap açılıyor. Bu da hem prosedürleri hem ücretleri artırıyor. Bunun gibi birçok sorun hem borsalarda hem de kripto para birimleri ile ilgili çeşitli kurumlarda yaşanıyor. Bunun yanında günümüzde kripto paraların en büyük problemlerinden bir tanesi büyük uğraş ve yüklü fee ücretlerinden ötürü ticari hayata entegre olamamasıdır.
Stark Chain ise bu noktada MEMO özelliği ile tüm zorlukları ortadan kaldırdığını ifade ediyor ve borsaların kayıtlı tüm kullanıcılarına sabit bir ID kod verdiğini, MEMO özelliği sayesinde de borsanın havuzuna gönderilen coinlerin kime ait olduğunun anlaşılabileceğini ifade ediyor. Çünkü Stark Chain sayesinde gönderim işlemi yapılırken bu ID kod da kullanılıyor ve böylece coinlerin kime ait olduğu anlaşılabiliyor. Böylece borsalardaki gereksiz ücretler ve uğraşlar ortadan kalkmış oluyor. Stark Chain, MEMO özelliği sayesinde kripto paraların ticari hayata entegre olamama sorunlarının tamamını ortadan kaldırmış oluyor.
Stark Chain ile madencilik yapabilmek için madencilerin bir madencilik ağı üzerinden sisteme sürekli bağlı olmaları gerekiyor ve ödül bloğu Stark Chain algoritmasına uygun bulunduğunda aktif olan madencilerin kontrata imza atması gerekiyor. Madenciler, sisteme bağlı olduklarını kanıtlamak için bahsi geçen imzayı atmak zorundalar.
Yapılan açıklamalara göre 100 blok içinde imza atmayan madencilerin, proof of active algoritmasını gerçekleştirmedikleri için işlemleri reddediliyor. Madencililk ödülü konusunda da Stark Chain’in dünyada bir ilk olduğu ifade ediliyor. Yapılan açıklamalara göre, diğer sistemlerde yarılanma süreleri belli ve ödül dağıtımı çoktan aza doğru ilerliyor. Ancak Stark Chain’de arz talep dengesini sağlamak ve madencilerin kazançlarını korumak için özel bir dağıtım algoritmasının geliştirildiği ifade ediliyor. Platform bu sisteme, “Reverse Halving” yani “tersine yarılanma” diyor.
Bu algoritma, zamana göre değil 365 blokta bir oluşan döngülere göre çalışıyor ve her bir döngüde blok başına düşen ödül miktarı artıyor.
Stark Chain’in benimsediği bu sistem dünyada bir ilk olduğu için özellikle ilgi çekiyor.
Tüm bunlara ek olarak Stark Chain çevre dostu bir madencilik anlayışı benimsiyor. Green mining ile kullanıcılar pahalı donanımlar satın almadan ve çok büyük elektrik faturaları ödemeden madencilik yapabiliyor.
Sayılan tüm bu özellikler ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve Stark Chain platformunu kullanmaya başlamak için Stark Chain’in resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.