Bitcoin 
$105,082.05 son haftalarda ABD’deki siyasi ve ekonomik belirsizliklere rağmen 111.970 dolara ulaşarak yeni bir zirveye imza attı. Bu yükselişi mümkün kılan temel etken, kurumsal yatırımcılardan gelen güçlü talepti. Özellikle spot Bitcoin ETF’lerine yapılan milyar dolarlık girişler, piyasanın yönünü belirledi. Ancak bu hareketliliğe rağmen bireysel yatırımcılar sahneden uzak duruyor, sektöre olan güvensizlik hâlâ etkisini sürdürüyor.
Kurumsal Taleple Gelen Rekor Yükseliş
Bitcoin’in tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasında kurumsal aktörlerin rolü oldukça belirleyici oldu. Son iki haftada ABD merkezli spot Bitcoin ETF’lerine toplamda 3,1 milyar dolarlık giriş kaydedildi. Bu fonlara olan yoğun ilgi, fiyatın yukarı yönlü seyrini tetikledi. Sadece son işlem gününde yaklaşık 935 milyon dolarlık net giriş gerçekleşti. Özellikle MicroStrategy gibi şirketlerin yüksek fiyatlardan alım yapmaya devam etmesi, bu trendin kurumsal yatırımcılarca desteklendiğini gösteriyor.
Analist Michael Saylor’ın liderliğini yaptığı kurumsal stratejiler, piyasadaki yukarı yönlü baskıyı artırıyor. Saylor’ın Bitcoin satın alma politikasını sürdürüyor olması da piyasada güven veren bir unsur olarak öne çıkıyor. Diğer yandan, sosyal medyada yorum yapan analistler piyasadaki artışın sağlıklı ve dengeli olduğunu belirtiyor. Bu yavaş ancak istikrarlı tırmanışın sürdürülebilir büyümenin işareti olduğu değerlendiriliyor.
Bireysel Yatırımcı Piyasaya Mesafeli
Fiyatlardaki keskin artışa karşın, bireysel yatırımcının piyasaya ilgisi oldukça zayıf. Google arama verileri ve borsa fonlama oranları, küçük yatırımcının sahaya inmediğini açıkça ortaya koyuyor. Son yıllarda yaşanan FTX ve Terra Luna gibi büyük çöküşler, özellikle yeni yatırımcıların piyasadan soğumasına neden oldu. Bu da bireysel katılımın düşük kalmasının temel gerekçelerinden biri.
Forbes yazarı Tonya M. Evans, bu ilgisizliğin yalnızca pasif kalmakla sınırlı olmadığını, zaman zaman öfkeye dönüştüğünü ifade ediyor. Dolandırıcılık olayları, manipülasyon söylentileri ve büyük oyuncuların hakimiyeti, bireysel yatırımcının güven duygusunu zedeliyor. İnsanlar artık Bitcoin’in “halkın parası” olduğuna inanmakta zorlanıyor. Bu da sektöre katılımın sınırlı kalmasına ve potansiyel faydanın geniş kitlelere ulaşmamasına yol açıyor.
Sektörde güven ortamının yeniden inşa edilmesi ve şeffaflığın artırılması, bireysel yatırımcının yeniden oyuna dahil olması açısından kritik önem taşıyor. Kurumsal sermaye piyasayı yukarı çekerken, bu ivmenin kalıcılığı için halkın güveni ve ilgisi hayati bir rol oynayacak.
