Bitcoin $111,190.80’in gizemli yaratıcısı Satoshi Nakamoto’ya atfedilen, yıllardır hareketsiz kalan bir cüzdana 1 Temmuz 2025’te yaklaşık 20 bin ABD doları değerinde Bitcoin gönderildi. On-chain analiz şirketi Arkham’ın tespit ettiği işlem, yalnızca saniyeler içinde küresel kripto para topluluğunun radarına girdi ve Nakamoto’nun hâlâ aktif olabileceği yönünde yeni tartışmaları tetikledi.
Transferin Detayı
Arkham verilerine göre transfer, Bitcoin Blockchain‘i üzerinde tek seferde gerçekleştirildi; alıcı adres, yayınlanan ilk bloklardan bu yana Nakamoto’ya ait olabileceği öne sürülen “tarihi” cüzdanlar arasında yer alıyor. İşlem ücreti ortalamanın altında kaldı, bu da transferin bilinçli şekilde düşük maliyetle planlandığı izlenimini güçlendirdi. Cüzdanın uzun süredir hareketsiz kalması, gönderinin kasıtlı olarak seçilmiş bir hedefe gittiği varsayımını öne çıkarıyor.
Topluluk, fonların bir mesaj niteliği taşıyıp taşımadığını tartışırken bazı yatırımcılar fiyat oynaklığına odaklandı. Geçmişte benzer hareketler Bitcoin fiyatında kısa süreli dalgalanmalara neden olmuştu; bu kez fiyat tepkisinin sınırlı kalması, yatırımcı duyarlılığının olgunlaştığını gösteriyor. Yine de transfer, Nakamoto efsanesini canlı tutarak medyanın ve analistlerin dikkatini çekmeyi başardı.
Uzmanlar Spekülasyonları Nasıl Değerlendiriyor?
Blockchain güvenlik araştırmacıları, işlemin “gönderen cüzdan – alıcı cüzdan” yapısına bakarak test, bağış ya da sembolik bir hareket olabileceğini bildiriyor. Kesin kimlik belirlemeyi engelleyen gizlilik katmanları nedeniyle, söz konusu adresin gerçekten Satoshi Nakamoto’ya mı ait olduğu tartışmalı kalmaya devam ediyor. Bununla birlikte, teknik analiz uzmanları transferin zamanlamasını “piyasaya güven aşılamak” veya “tarihi bir anı işaretlemek” şeklinde yorumluyor.
Finans hukukçuları ise böyle sembolik işlemlerin kara para aklama veya piyasa manipülasyonu şüphesini akla getirebileceğini, ancak mevcut aktarım büyüklüğünün düzenleyici alarm eşiklerinin altında kaldığını vurguluyor. Dolayısıyla idari soruşturma ihtimali şimdilik düşük görülüyor. Buna rağmen olay, şeffaflık tartışmalarını yeniden alevlendirerek merkeziyetsiz finans ekosisteminde izlenebilirliğin önemine dikkat çekti.